Çocuğunuzun başarısında belirgin bir düşüş mü var?

Çocuğunuz çalışamıyor mu?

Çalışıyor ama sonuç alamıyor mu?

Ders çalışmayı erteliyor mu?

Sınavlar hakkında konuşmak istemiyor mu?

Soru sorulmasına kızıyor mu?

Çocuğunuzda uyku düzensizliği, karın ağrısı, iştahsızlık, genel bir mutsuzluk hali mi var?

Bu sorulara cevabınız “Evet” ise, çocuğunuz büyük ihtimalle sınav kaygısı yaşıyor.

Sınav kaygısı en genel tanımıyla; öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olup başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıdır.

Öğrenciler için sınava girmek başlı başına stres ve kaygı yaratan bir süreçtir. Her öğrenci, az ya da çok sınav kaygısı yaşar. Aslında bir miktar kaygının, bu süreci dikkate almaya, sınav başarısını önemsemeye ve sınav için yapılan çalışmalar ile sınav anında sorulara odaklanmaya katkısı vardır. Ancak aşırı kaygı durumunda salgılanan yoğun adrenalin, bilgi transferini engelleyerek bir takım fiziksel belirtilerin ortaya çıkmasına ve paniğe sebep olur. Sınav kaygısının etkileri, ders çalışma isteğinde azalma, organize olamama, yorgun ve huzursuz olma, sınavda bilgilerini unutma, fiziksel olarak hastalanmaya kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir.

Yaşanan kaygı düzeyi, sınava hazırlığı ve sınavda gösterilen performansı etkiler ve bu etki performansı düşürdüğünde “sınav kaygısı” bir sorun olarak karşımıza çıkar.

Sınav kaygısının birçok nedeni vardır. Ancak başarıyı en çok etkileyen nedenler: Bilişsel yetersizlik, öğrencinin sınava yüklediği anlam, başarısızlık korkusu, mükemmeliyetçi ve rekabetçi kişilik yapısı, gerçekçi olmayan olumsuz düşünme biçimi, sosyal çevre ve ailenin beklentisi ile baskılarıdır.

Yapılan araştırmaların sonuçları göre, bizim öğrencilerimizin büyük kısmı maalesef sınav kaygısını yoğun bir şekilde yaşıyor.

2015 PISA Öğrenci Refahı Raporu’nda öğrencilere sorulan: ”Sınava hazır hissetsen bile endişelenir misin?” sorusuna Türk öğrencilerinin %59’u “Evet” yanıtını vermiş.

Bir başka araştırmada öğrencilerimizin %70’inin okulda kendisine verilen bir işin çözüm şeklini bilmediğinde endişelendiği sonucuna ulaşılmıştır.

Küçük yaşlardan itibaren başlayan ve hem aile hem okul ortamında pekiştirilen bu başarısızlık kaygısı çocukların sınav dönemine de yansıyor.

sınav kaygısı ile başetme yolları

Peki, bu süreci en sıkıntısız şekilde atlatmak için çocuklar ne yapabilir?

 İşte çocuklar için birkaç öneri:

  1. Sınava bilişsel olarak hazır olun. Bunun için planlı, programlı bir şekilde ders çalışın ve eksiklerinizi biriktirmeyin. Derslere çalışırken ders ve konu ayrımı yapmadan, kendinize uygun öğrenme yöntemleri ve sınava uygun çalışma yöntem-teknikleriyle çalışın.
  2. Kendi içinizde yarış halinde olun. Kendinizi başkaları ile değil kendi performansınız ile kıyaslayın. Performansınızdaki düşüşlerin nedenlerini belirleyerek soruna değil, çözüme odaklanın. Gerekiyorsa bir uzmandan destek alın.
  3. Uyku ve beslenme düzeninize dikkat edin.
  4. Günlük programlarınızda keyif aldığınız sportif faaliyetlere ya da hobilerinize mutlaka zaman ayırın.
  5. Sizi huzursuz eden düşüncelerden uzak kalmaya çalışın. Sizi huzursuz eden şeyleri belirleyerek çözüm için önce ailenizden ve gerekiyorsa da bir uzmandan destek isteyin.
  6. Sınav anında kaygınızın arttığını hissettiğinizde nefes, düşünce yönetimi ve hızlı gevşeme tekniklerini kullanın. Bu teknikleri öğrenmek için bir uzmandan destek alabilirsiniz.
  7. Deneme sınavlarını eksiklerinizi farketmek ve yanlışlarınızı düzeltmek için bir araç olarak görün.
  8. Bu sınavı, sizin gerçek değeriniz olarak görmeyin. Bu sınav, daha sonraki sınavlar için bir deneyimdir. Süreç boyunca gösterdiğiniz gayret esas olandır.
  9. Bu süreçte yapılacak en yanlış şey mücadeleden vazgeçip ders çalışmamak ya da sınava girmemektir.

Peki, bu süreçte aileler nelere dikkat etmelidir?

  1. Aileler sınırlarının farkında olmalı; çocuklarına güvendiklerini hissettirerek sorumluluk vermeli, onlara gözlemledikleri durumlarla ilgili geri bildirimde bulunmalıdır. Geri bildirimde bulunurken kullanılan dile dikkat edilmeli; çocuğun onurunu kırıcı, motivasyonunu düşürücü ifadeler kullanılmamalıdır. Bunun yerine, çözüm odaklı, çözüm alternatifleri sunan ve ailesinin çocuğunu her koşulda sevdiğini hissettiren cümleler kurulmalıdır.
  2. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli bir dil kullanmalı, sınavın önemi abartılmamalıdır. Ayrıca anne babalar, çocuklarına gerçekçi yaklaşmalı, onlara potansiyellerinin üstünde gerçek dışı beklentilerle yaklaşmamalıdır.
  3. Bu süreçte duygu ve düşünce paylaşımı oldukça önemlidir. Anne babalar, çocuklarını akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır.
  4. En önemlisi de sınavın sonucundan çok sınava hazırlanma sürecinde verilen emek üzerinde durulmalı, sınav sonucu ne olursa olsun anne baba çocuğunu koşulsuz sevdiğini ona net şekilde hissettirmelidir.

Unutmayın: Yaşam sınavlardan oluşuyor. Her insan her sınavda başarılı olacak diye bir şey yok. Esas olan, sınav sürecinde verdiğiniz emektir, içinizin bu konuda rahat olmasıdır.

Hala zaman varken lütfen yukarıda yazdığım önerilerimi uygulayın. Zorlandığınız konularda da destek almayı unutmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir