Anneler/babalar ve bir çocuğun gelişimine katkı ve emek veren herkese sesleniyorum.

Hayatınızda sahip olduğunuz ve sahip olurken çok çaba verdiğiniz en değerli bir eşyanızı düşünün (ev-araba-telefon-defter…). Bu değerli eşyanızı komşunuz gelip “Ödünç verir misiniz?” diyor ve eşiniz size sormadan veriyor. Bu durumu yaşarken ne hissedeceğinizi şimdi açıksa sesli söyleyin.

Durun! Tahmin edelim:

  • Sinir
  • Öfke
  • Nefret
  • Kızgınlık
  • Bağırma
  • Tepki gösterme

Peki istediği değerli eşyayı hemen vermediğinizde bencillik veya cimrilikle mi suçlanırsınız?

Yetişkin olarak hepimizin, başkalarıyla paylaşmak istemediğimiz, bizim için özel olan eşyalarımız vardır. Peki çocuklarımızın?

Örneğin; çocuğunuzun arkadaşına boya kalemlerini vermediği ve bunu size net bir şekilde dile getirdiğini düşünün. Tam boya yaparken birinin elinizden boyaları alıp, arkadaşınıza verdiğini…

Kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak düşünün. (Empati yapın.)

Ben olsaydım ne yapardım?

Bu durumda çocukları öğrenmediği, bilmedikleri, yapamayacakları bir davranışa zorlamak doğru değildir. Demek oluyor ki ÇOCUKLAR YETİŞKİN DEĞİLDİR.

Mülkiyet

Çocuğunun okul öncesi çağına kadar olan süreçte eğitimi, gelişimi tamamen anne ve baba sorumluluğundadır. Çocuğunuzun “mülkiyetçi” davranışı, bunu geçici bir durum, gelişmesinin doğal bir parçası olarak kabul etmenizdir. 2,5 yaşındaki çocukların büyük çoğunluğunun, oynamakta oldukları, oynadıkları ve oynayabilecekleri her şeyi bütünüyle kendi mülkiyetleri altına almak istediklerini ve istekleri engellenirse bir öfke nöbeti geçirmeleri olasıdır.

Paylaşma Duygusu Küçük Yaşta Öğretilir!

Emeklemeye ve yürümeye başlamakla birlikte kendini ve çevreyi daha iyi keşfetme fırsatını yakalar. Kendini keşfederken, kendini ve kendine ait olanları tanımlama ihtiyacı içindedir. Açıkça kendine ait olan nesnelerin ötesine geçip, ulaşabildiği her nesneye “benim” demeye başlar. Bu dönem çocuklarının en temel bilişsel gelişim özelliği ben-merkezcil düşünmedir.

Çocuklar tam anlamı ile paylaşmaya davranışını sergilemeye 3. yaşından sonra başlar.

Çocukların her birinin kendilerine özgü birer kişilikle doğduklarını ve her birinin gelişme aşamalarına aynı yaşta ulaşmadıklarını, bu aşamaları aynı yaşta yaşamadıklarını hatırlamak, yararlı olacaktır. Ebeveynler için zorlu geçecek bu süreçte onları anlamaya çalışmak, doğru kurabilecekleri iletişimin gelişimleri için çok önemli olduğu bilinmesi gerekmektedir.

Çocuğun paylaşmaya verdiği bu kaygılı ve öfkeli tepki bir yetişkine anlamsız görünebilir, ancak bu tepkinin, çocuğun doğal gelişimsel dönemine ait doğal bir tepki olduğunu hatırlamakta fayda vardır.

Paylaşma duygusu doğuştan gelmez, öğrenilir…

Paylaşma duygusu çocuğun doğuştan getirdiği bir özellik olmadığına göre, çocuk bunu sonradan kazanacaktır. Bunun için de, gerekli gelişimsel olgunluk seviyesine erişmesi önemlidir. Çocuğun paylaşmayı öğrenmesinin yolu, gözlem ve rehberlik olacaktır.

Oyuncağını zorla almak, tehdit etmek, ceza vermek gibi yöntemler, çocuğun paylaşmaya olan öfkesini artırır. Bu nedenle, çocuğa paylaşmayı öğretirken ilk adım, kontrolün onda olduğunu çocuğa hissettirmektir: “Şimdi birlikte resim yapacağız. Kalemlerinden hangisini arkadaşına vermek istersin? Mavi olanı mı, kırmızı olanı mı?” Bu ifadede çocuk, sahip olduğu nesneler üzerinde hala kontrolü olduğunu hisseder. Seçim yapma ve karar verme hakkına sahip olmak, paylaşma kavramının olumlu yüzünü gösterir çocuğa.

Paylaşma kavramı çocuğa öğretilirken, nasıl ve ne zaman paylaşması gerektiğini öğretmek de önemlidir.

“Oyuncağını arkadaşına veya kardeşine vermelisin.” Evet vermeli ama ya çocuğun özeli?

Onun için çok değerli olan bir oyuncağı da herkesle paylaşmak zorunda değildir.

Ona verdiği değer-önem derecesine göre özelini saklayabilme, ayırabilme hakkı da olmalıdır. Bu yüzden bu durum çocuğa anlatılabilir ve paylaşmayı kabul ettiği oyuncaklarla, paylaşmak istemediği oyuncaklar ayrı kutulara yerleştirilebilir. Eve misafir geldiğinde veya oyun parkına giderken, diğer çocuklarla yaşanacak sorunu baştan önlemek için çocuk, paylaşmayı kabul ettiği kutudan oyuncaklar seçebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir