İlişki konusunun yazmakla bitmeyecek bir konu olduğunu düşünüyorum. Her ilişki ayrı değerlendirip ayrı bir şekilde ele alınmalı, çünkü ilişkiler biriciktir ve kendine özeldir. İki kişinin yaşadığı, farklı dünyaların bir araya geldiği ve bir arada yaşamaya çalıştığı bir hayattır. Fakat bazı noktalar var ki ilişkiler bu noktalarda çıkmaza girebiliyor. İlişki de yaptığımız hataların farkına vardığımız zaman değişimin başlayacağına inanıyorum. Farkındalık, değişimi getirir… Şimdi sizlerle bu noktaları ele alalım.
İlk madde size tanıdık gelebilir. Şimdi arkanıza yaslanın ve düşünün hep haklı olmaya çalışıyor musunuz ya da partneriniz bunu yapıyor mu? Cevabınız “evet” ise devam edelim. Hayatta her zaman haklı olmak mümkün değil. Haklı olmak çabasına girdiğiniz zaman anı kaçırdığınızın farkında mısınız? Taraflardan biri bu çabaya girdiği zaman ilişkinin eşitlikçi olması gereken yapısı bozulur. Sizi ve partnerinizi yıpratan bu hatadan kaçının. İlişkilerde kimsenin yüzde yüz haklı veya haksız olamayacağını unutmayın…
Çok önemli bulduğum bir diğer konuya değinelim. Değiştirmeye çalıştığınız özellikler… Bugün kabul ettiğiniz hatta belki sevdiğiniz özellikleri ilerleyen zamanlarda değiştirmeye çalışmanız partneriniz ile çatışmanıza sebep olabilir. Her şeyden önce şunu unutmayın karşınızdaki insanın da her insan gibi kusurları olabilir. Bu durum size, partnerinize veya herhangi birine zarar vermiyorsa bunu değiştirmeye çalışmanız partnerinize haksızlık olabilir.
Her şeyi birlikte yapma isteğinden vazgeçin. Kendi arkadaşlarınıza, ailenize, işinize vakit ayırmanız gerekir. Bunu her şeyden önce kendiniz için yapmalısınız. Kendinize ayırdığınız vakit ilişkinizden daha fazla keyif almanızı sağlayacaktır. “Biz” olabilmek için “ben”lerinizden vazgeçmeyin. Unutmayın İlişkide her birinizin kendine ait alanlarının olması büyük önem taşıyor.
Partnerinizi hayatınızın merkezine koyma yanılgısından hızla uzaklaşın. Her şeyi ona göre ayarlamanız tüm planlarınızı partnerinize göre şekillendirmeniz sizi tüketebilir. Değer verdiğiniz, önemsediğiniz bir insan ve elbette birlikte bir takım planlar yapıyorsunuz. Fakat hayatınızın başka alanlarını aksatmamanız gerekir.
İletişime zarar veren problemlerden biri ise aşırı derecede telefon, tablet ve bilgisayarda vakit geçiren partner. İşten eve geldiğinde direk olarak bilgisayara veya oyuna oturan ve rahatlama yöntemini bu şekilde sağlayan çiftlerde iletişim problemlerine sıklıkla rastlıyorum. Teknoloji bağımlılığı haline gelen durumlar uzun vadede tıpkı uyuşturucu gibi psikolojiniz başta olmak üzere her şeye zarar verebilir.
İletişimi bozan ve iletişimi olumsuz etkileyen diğer bir konu ise imada bulunmak. Niçin kırıldın, neye üzüldün, ne hissediyorsun? İşte tüm bunların hepsini partnerinize sözlü iletişim ile değil de sözsüz iletişim ile aktarmaya çalıştığınız zaman ortaya sağlıksız bir iletişim çıkıyor. Ne hissediyor ve düşünüyorsanız bunları partneriniz ile açık bir şekilde paylaşın. İlişkinizin çok daha rahat ve sağlıklı ilerlediğini göreceksiniz. İlişkilerde önemli olan nokta anlaşılma hissi. Sorunları rahatça konuşabilmek ve anlaşılır olmak ilişkiyi rahatlatacaktır. Bunları yapabilmek için birbirinize belli zamanlar ayırmanız gerekir.
Gelelim bir diğer hataya. Karşınızdaki kişiden size verebileceği kadarını beklemelisiniz. Her insanın sevgi kapasitesi olduğunu unutmayın. Danışanlarım ile sevgi üzerine çalışırken özellikle şuna dikkat çekmeye çalışıyorum; “Sevgi Dilleri”. Evet hepimizin bir sevgi dili var ve bunların farkına vardığımız zaman karşıdan beklentilerimizi de ölçümleyebiliyoruz.
İlişkiye sıklıkla zarar veren bir diğer davranış biçimi ise geçmişi bugüne taşımak. Partneriniz ile geçmişte yaşayıp, üzerine konuşup kapattığınız konuları bugüne taşımak ve her tartışmada bu konuları tekrar konuşmak ilişkinize zarar vermekten başka bir işe yaramayacaktır. Yaşadığınız sorunları o zamanda bırakın ve ileriye odaklanın.
Saygı tüm ilişkilerde önemlidir. Arkadaşlık, aile, iş ortamı ve tüm alanlarda dikkat edilmesi gereken bir husustur. İkili ilişkilerde ise ilişkinin sürekliliğini sağlıklı bir şekilde sağlayabilmek için sınırları aşmamak gerekir. Hakaret ve karşı tarafın benliğine yapılan olumsuz ithamlar arada ki kutuplaşmayı artırır ve ilişkinin zamanla kopmasına sebep olur. Saygı konusunda hassas olmanız gerekir.
Diğer bir konu ise kıskançlık. Bu durum ilişkinize zarar veren ve sizi sıkan, zorlayan boyuta gelirse orada bir problem vardır. Kısıtlayıcı davranışlar hayatınızı zorlaştıracağı gibi psikolojik boyutta size zarar verebilir. Bu süreçte partnerinize bu durumun size rahatsızlık verdiğini açık bir şekilde konuşun.
Tüm bu bahsettiğim durumların üstesinden kendiniz gelemiyorsanız muhakkak bir uzmandan destek almanızı öneriyorum. Unutmayın bir ilişki iki kişi ile yaşanır. O ilişkiyi sağlıklı ve mutlu hale getirebilmek sizin elinizde. Çıkmaza girdiğiniz durumlarda destek almaktan çekinmeyin.