Son günlerde yaşadığımız tecrit hayatı sebebiyle evlerimize kapandık. Bu mecburiyet hali çoğumuzu strese soktu. Stresin her insanda farklı bir yanıtı var. Stres altındayken duygu durum kontrolünü yapmak zor olabilir ama biz bu yazımızda sınırlı ev hayatı içinde kendimizi kontrol etmenin yöntemlerinden söz edeceğiz:

  1. Günlük bir plan yapın: Sabah enerjik kalkmak tüm gününüzü motive geçirmenizi sağlayacaktır. Uyanır uyanmaz telefonuna ya da sosyal medyaya bakmak yerine hemen bir neşeli müzik çalmaya başlayın. Kişisel hijyeninizi sağladıktan sonra, müzik ile beraber dilerseniz dans edin. Örneğin, kahvaltı hazırlığını şarkı söyleyerek yapabilirsiniz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki şarkı söylemek stres hormonu seviyesini düşürüyor. Kahvaltı yaptıktan sonra günlük planınızı oluşturun ve akşama kadar bitirilmesi gereken işleri oluşturup bu hedefinizi gün sonunda gerçekleştirmiş olun. Bu disipline uyma hali akabinde dikkatinizin dağılmasının ya da yapmak istemediğiniz şeyleri yapmanızı engeller.
  2. Günlük öğün yiyecek listesi yapın: “Evde yapılacak bir şey yok canım çok sıkıldı” deyip aç olmadığınz halde yemek yememeye özen gösterin. Bunun içinde gözünüzün önüne hatta buzdolabının üstüne o gün yenilecekler listesini yapıştırın. Beyin otomatik gördüğü şeyi bilinçaltına kayıt eder. Bu tıpkı sabah 06:45’te kalkacağım deyip 10 dakika önce saat alarmı çalmadan uyanmanıza benzer bir durumdur. Zihnimiz komutları kayıt eder ve uygulamaya geçirir. Her buzdolabının kapağını açtığınızda “Bunu yemeye gerçekten ihtiyacım var mı diye sorun kendinize? Aç olmadığınız halde yemek yemek istiyorsanız hemen sıcak yararlı bir içecek hazırlayın örneğin, bir bitki çayı olabilir yanında bir kuru kayısı ile tüketebilirsiniz. Böylelikle tatlı isteğinizi de köreltmiş olursunuz. Bol sıvı tüketmek özellikle kış aylarında vücuttaki toksinleri atmamızı sağlar.
  3. Egzersiz yapın: En az 15 dakika evde hareket edin. Hangi hareketleri nasıl yapacağımı bilmiyorum diyorsanız, internetten tarzını sevdiğiniz bir eğitmen videosu seçin ve yönlendirmeleriyle beraber hareketleri yapın. Hareket yaptıktan sonra kaslarınızı rahatlatmak için streching yani kas boyu uzatma hareketleri ile sporunuzu bitirin. Bu sizin kaslarınızda hareketleri yaparken vücudunuzda biriken laktik asiti dağıtacaktır ve bu durum vücudunuzun kasılması, ağrıması gibi sorunları azaltmış olacaktır. İşte şimdi güzel rahatlatıcı bir duş eşliğinde, suyun temizleyici özelliğinin yanısıra iyileştirici gücünden de faydalanmış olursunuz.
  4. Aroma terapik yağlar kullanın: Fiziksel sağlığımızı korumanın yollarından biri de kaygıyı azaltmaktır. Vücudumuzda endişeden kaynaklı bolca salgılanan kortizol yani stres hormonunu azaltmak için rahatlatma özelliği olan aroma terapide kullanılan vücut yağlarını kullanabilirsiniz. Bu evde kalma günlerinde yardımcı çözümlerden olacaktır. Aroma terapi antik çağlardan beri uygulanan bir yöntemdir, özellikle yağın kokusunu içe çekerek vücutta boyun ve el bilek içlerine sürmek, uyku problemine, depresyona ve stresin azalmasına iyi gelir. Örneğin, lavanta yağı özellikle diğer yağlar arasından stre seviyesini azaltıp, sinir sistemini düzenleyip, kan basıncı ve kalp atım sayısını düşürme özelliğine sahiptir.
  5. Kullanacağız bilgileri sadece araştırıp okuyun: Hayatınızda uygulamayacağınız ya da kullanmayacağınız bilgileri okumak hem boşa vakit kaybı hem de işe yaramayacak bir bilginin beyninizi meşgul etmesine sebep olur. Her şeyi bilmeye çalışmak büyük bir yanılgıdır. Bir konuda veya en fazla bir kaç konuda uzmanlaşabilirsiniz. Uzmanlaşacağınız konunun da işiniz de ve normal hayatınızda size yön verecek yeni bakış açısı kazanmanızı sağlayacak nitelikte olursa ancak başarılı olursunuz. Tecrit hayatının içindeyken işiniz veya hoşlandığınız bir hobiyle ilgili araştırmalar okuyun. Her öğrendiğiniz bilgi hayat hedefinize katkıda bulunmalı.

kendini kontrol etmenin yolları

  1. Hobi edinin: Kendinizi rahatlatma yöntemlerinden biri de zevk alıp, eğlenebileceğiniz bir hobi edinmektir. Günlük hayat koşuşturmacası, işimizin getirdiği sorumluluklar omuzlarımızda müthiş bir ağırlık yükü taşımamıza sebebiyet verir. İşten arta kalan zamanlarda sevdiğiniz bir şeyi yapmak, örneğin, kağıt katlama “Origami” sanatı öğrenmek, satranç oynamak, resim yapmak, seramik yapmak, çiçek ekmek, bahçecilik yapmak, farklı yemek tarifleri öğrenmek veya yeni bir lisan öğrenmeye başlamak gibi binlerce örneğini sayabileceğim seçenek arasından size en uygununu neyse onu seçip, nasıl yapılacağını öğrenip hayatınıza eklemek sizi neşelendirecektir. Hayat hedeflerinizi belirlerken, süreç içerisinde o işe katkınızı ve gelişiminizi görmek sizin motivasyonunuzu sürekli hale getirecektir. Bir işin tatmin duygusu bilinçaltına “Doğru işi yapıyorum bu sebeple huzurlu ve memnunum çabamıza değdi” diye kodlanır. Japonların “Ikigai” felsefesi der ki; hayatın anlamı ne işi yapıyorsan yap fakat yaşamdan beklentine, keyfine ve hayat amacına hizmet etmeli. O nedenle seçtiğin işin veya uğraşın sırasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor ve üstüne keyif de alıyorsan o senin Ikigai’in demektir.
  1. Biyografi ya da belgesel izleyin: Başka insanların hayatlarında edindikleri tecrübeleri öğrenmek, onların bakış açılarına, çözümlerine, olaylara karşı yaklaşım ve değerlendirmelerini bilmek bize harika bir yol haritası olacaktır. Biyografisi belgesel olacak kadar önemli bir hale gelmiş kişilerin, hayat yolculuklarını seyretmek bize çok şey öğretecektir. Ayrıca doğal hayatı gözlemleyen belgeseller de doğayı anlamayı ve insan olarak ne kadar ait olduğumuzu, özümüzden uzaklaştığımızı fark etmemizi sağlayıp, yaşamımızın odağını tekrar gözden geçirmemizi sağlayacaktır.
  2. Nefes egzersizi yapıp meditasyon müziği dinleyin: Bunun için öncelikle pencerelerinizi açarak evinizi havalandırın. Sonra uzun ve derin nefes alın sonra uzun ve derin şekilde acele etmeden yavaş yavaş verin. Bunu üç kere yapın sonra bunu sayıyla yapın örneğin, beşe kadar sayarken nefes alıp beşte nefes almayı tamamlayın, içinizden beşe kadar sayarak nefesinizi tutun ve beşe kadar sayarak nefesinizi verin. Bu işlemi de üç kere yapın. Meditasyon müziği ve doğadan gelen sesler ile beraber dinleyeceğiniz fakat mümkünse yalnız kalacağınız bir ortamda gözlerinizi kapatarak yapmayı deneyin. Muhtemelen müziği dinlerken kafanızdan rahatsız edici, konsantrasyon bozucu bir çok ses, görüntü geçecektir. O sırada yapmanız gereken düşünceleriniz ile savaşmadan nefesinize odaklanıp “Nasıl burnumdan içeri nefes giriyor ve oradan akciğerlerime giriyor ve bedenimin kullandığı nefesi şimdi geri veriyorum diyerek düşünmeye çalışın. En az 10 dakika müziğe odaklanın. Meditasyon ve nefes egzersizleri, vücudu sempatik sistemden (Gün içinde çalışan sistem) parasempatik sisteme (Uykuda çalışan sistem) geçirecektir. Bu da gün içinde hissettiğimiz stresi azaltacaktır ve kendimizi daha iyi kontrol edip akl-i selim davranmamızı sağlayacaktır.

Konu ile ilgili sorularınız ya da paylaşacaklarınız varsa  bana;  zeynepeylemsenkal@fransizlape.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir