Her konuda olduğu gibi ilişkiler konusunda da doğru bilinen yanlışlar mevcuttur. İlişkilerin kalıplaşmasını sağlayan mitler, biricik olan kişileri ve kişilerarası ilişkileri tek tip haline getirmektedir. İnsan ilişkilerinde kesin bir doğrunun mümkün değilken ütopik olan mitleri de ekleyince ilişki, insanların huzursuz olmasını sağlıyor. İşte tam da bu yüzden ilişkilere yönelik mitlere değinmek istedim. Gelin hep beraber aşina olduğumuz konulara farklı şekilde bakalım ve bu mitleri tekrar gözden geçirelim.
1. Seven kıskanır.
Kıskançlık sevginin ifade edilme biçimlerinden biri sayılabiliyor. İlişki başlarında kişilere bu hoş gelse de süreç ilerledikçe ve kıskançlık kısıtlamaya yerini bırakınca işin rengi değişiyor. Bu da mitin yanlış olduğunun bir kanıtı aslında. Çünkü kıskançlık bir korku, endişe ya da güvensizlikten oluşur. Nedenleri söylenemeyeceği için en uygun ifade şekli seviyorum, kıskanıyorum şeklinde görülür.
2. Çiftler her şeyi birlikte yapmalıdır.
İlişkide ben ve sen değil biz olmalıyız düşüncesinden geliyor. Biz olurken benliğimizden ödün veriyor, biz kimliğini ediniyoruz. Birey olmaktan ziyade çift olmaya odaklanılıyor. İlk başlarda bu düşünce romantik ve ihtiyaç gibi görünse de zamanla rahatsızlık duyulmaya başlanılıyor. İşte bu yüzden ilişkide sen, ben ve biz olabilmeyi öğrenmek, sınırları bilmek gerekiyor.
3. Evlenmek sorunları çözer.
İlişkide yolunda gitmeyen şeylerin varlığını bilip evleninceye kadar görmezden gelinebiliyor. Bunun nedeni de evlenince karşıdaki kişinin değişeceğini düşünmek. Ancak atlanılan şey şu ki evlenmek, aile kurmak var olan sorunları bir anda ortadan kaldırmaz. Bu yüzden evlenmeden önce problemleri iyi analiz edip soru işaretlerine cevap bulabilmek gerekiyor.
4. İlişkide her şey eşit olmalıdır.
Sorumlulukları, görevleri paylaşmak ilişkiyi besleyici ve destekleyicidir. Dikkat edilmesi gereken kısım ise her şeyin kesin ve net sınırlarla çizilmesi, mutlaka eşit olması gerektiğine dair kurallardır. Çünkü bu kurallar ben çok yaptım, sen az yaptın vb. tartışma konularına yer açmaktadır. Keskin bir eşitliğin olmadığı paylaşımlarda uyum ve sağlıklı iletişim daha mümkündür.
5. Beni seviyorsa ne düşündüğümü/istediğimi bilmeli.
Partner olmak demek zihninden geçenleri, yüzündeki her ifadenin nedenini doğru anlamak demek değildir. Böyle bir beklenti var ise siz karşınızdaki kişinin zihnindekilerini ne kadar tahmin edebiliyorsunuz daha doğrusu ne kadarını doğru tahmin edebiliyorsunuz, buna bakmakta fayda var.
6. Çocuk yapmak çiftleri birbirine bağlar, tartışmaları azaltır.
Partnerler arasında sağlıklı bir iletişim var ise çocuk çiftler arasındaki ilişkiye renk katabilir. Ancak ilişki içerisinde halihazırda sorunlar varken bu sorunları çocukla çözmeye çalışmak yeni sorunlara merhaba demektir. Sorumluluk olan ve yaşam düzenini oldukça etkileyen anne ve baba kavramları da sorunları bitirici ve realist bir çözüm değil.
7. Mutlu çiftler arasında tartışma olmamalıdır.
Salt mutluluk beklentisi hayal olarak kalır çünkü sürekli mutlu olmak da mutlu etmek de olası değildir. Yani hep mutlu çift de tartışmasız çift de yok. İlişkide tartışmanın varlığı doğaldır. Mühim olan tartışmanın ne şekilde gerçekleştiği ve nasıl orta yol bulunduğudur.
8. Sorun çözülmeden uyunmaz.
Sorunların çözülmesi de çözüm şekli de ilişkiyi besler. Bu yüzden sadece sorunu çözmeye odaklanmamak gerekir. Yoğun bir tartışma içerisinde sorunu çözmeye çalışmaktansa es vermek daha sakin şekilde konuşabilmek sorunun çözümünü de beraberinde getirebilir. Ek olarak uzayan tartışma uykusuzluğu da beraberinde getirebilir ve bir sonraki güne yorgun ve gergin başlanılabilir. Bu yüzden bazen sorun çözülmeden de uyunabilir.
İlişkilerdeki mitler bunlardan ibaret değil elbette daha fazlası da var. Buradaki maksat farkındalığı arttırmaktı. İlişki beklentilerinizi ya da ilişkideki olmazsa olmazlarınızı tekrardan gözden geçirip nedenini bulmak gerekiyor. Eğer beklentiler ve nedenler gerçekçi değil de ütopik ise bakış açımızı ve düşüncelerimizi değiştirmekte fayda var.