Evlilik Kararı ve Eş Seçimi

0
266
evlilik kararı ve eş seçimi

Evliliğe karar verme söylerken basitçe söyleniyor olsa da aslında bu karar hayatımızın en önemli kararlarından biridir. Evlilik hayatımızda birçok alanda değişime, yeni rollere ve sorumluluklarımızın içerisine bir yenilerini daha eklemek anlamına gelmektedir.

Peki, eş seçimi yaparken en çok neye dikkat ediyoruz?

Seçimlerimizin en başını yetiştiğimiz aile ve çevre ortamının ideal evlilik düşünce yapıları oluşturmaktadır. Düşünce yapıları dediğimiz bu söylem içerisinde tabii ki anne ve babamızın aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz kültürel yapının nasıl bir damat / gelin beklentisi içerisinde olduklarıdır. Aslında hepimiz evliliğe karar vermeden önce zihnimizde ideal bir eş profili oluştururuz, ancak işler bir karar verme sürecine geldiğinde birçok insan aile kurmaya karar verdiği insanı kendi beklentileri, istekleri, düşünceleri doğrultusunda maalesef seçemiyor. Evlilik öncesinde adaylar mutlaka kendi beklentileri doğrultusunda yakın ilişkiler kurmalı ve bu ilişkiden beklentiler neler olacak yorum katmadan açıkça birbirlerine belirtmelidirler. Kişiler eğer ki kendi beklentilerini göz önünde bulundurarak değil de aile ve çevrenin beklentileri üzerinden eş seçimi yaparlarsa kısa süre sonra evlilik içerisinde “Tıpkı annem gibisin… Tıpkı sende babam gibisin… Giderek benden uzaklaşıyor ve onlara benziyorsun… Seni tanıdığımda böyle değildin… Evlenince çok değiştin… Beni hiç anlamıyorsun… Aynı dili konuşamıyoruz…” gibi söylemler açığa çıkacak ve evlilik kurumunun güvenirliliği sekteye uğrayacaktır.  Bu söylemlerin ortaya çıkmasının en büyük sebebi çevremiz için ideal olacak eşi seçme düşüncesinde olunmasıdır. Oysaki “Arkadaşlık evresinde ben ne istiyorum? Bir ilişkiden beklentim nelerdir? Kendi ailemi kurmaya hazır mıyım? Evlilik benim için ne ifade ediyor? Partnerimle benzer ve farklı olan yönlerim neler? Bu farklılıklara uyum sağlayabilecek miyim?” gibi sorularla kendimizi sorgulamamız gereklidir.  Peki, sağlıklı bir eş seçimi için arkadaşlık evresinde partnerimiz ile hangi sorular üzerinden bir tartışma konusu oluşturmalıyız?

  • Alışkanlıklarımızdaki benzerlikler nelerdir?
  • Sosyoekonomik ve eğitim düzeyimiz arasında bir denge mevcut mu?
  • İleride bir çocuk sahibi olursak eğitim, inanç vb. konularda ortak fikirlere sahip miyiz?
  • Yaşanabilecek tartışmalarda her ikimizde çözüm odaklı mıyız?
  • Fiziki görünüşün zamanla değişeceğini ama karakter yapısının kalıcı olduğunu bilerek ben bu kişiyle bir ömür geçirebilir miyim?
  • Aramızdaki bu çekim bir cinsel dürtüden mi ibaret yoksa bir sevgi bağlılığı mı?
  • Ailelerimizin benzerlikleri ve farklıları nelerdir ve bu farklılıkları savunmak yerine birlikte uyumlu bir hale getirebilir miyiz?

Eş seçiminde son söz mutlaka yuvayı kuracak kişilerin olmalıdır. Evlilik tüm bir hayatı kapsayacak bir karardır. Evlilik kurumu hiçbir zaman bir kaçış / kurtuluş olarak görülmemelidir. Kaçış olarak yapılan evliliklerin sağlıksız bir aile oluşmasına yol açtığı sıklıkla görülmektedir. Eşler birbirinin yüreklerinde ki bıraktıkları ize ve aynı zamanda akıllarında bıraktıkları imaja bakmalılardır. Erken yaşta yapılan, ailelerin tercihleri sonucunda veya ekonomik özgürlüklerine sahip olmadan yapılan eş seçimi ve evliliklerin büyük oranında evliliğin çiftler tarafından değil de aile büyükleri tarafından yürütüldüğü, yönlendirildiği görülmektedir. Bu durum son derece özgür olmayan, kişisel düşüncelerin yok sayıldığı bir evliliğin varlığına sebep olacaktır. O yüzden kişilerin evlenme kararı almadan ve eş seçmeden önce kendilerinin;

  • Gelişim olgunluğuna ulaşmış,
  • Eğitim sürecini tamamlamış,
  • Sosyoekonomik yönden olgunluğa ulaşmış,
  • Toplumsal olgunluğu yakalamış olmalarına dikkat etmeleri önerilmektedir.

Evlilik kararında eşler hiçbir zaman farklı ailelerden ve kültürden geldiklerini unutmamalıdırlar. Önemli olan farklı veya benzer olmak değildir. Önemli olan farklılıklarımıza uyum sağlayabilmek ve kalıcı yollar keşfetmektir.

Önceki İçerikFlört Şiddeti
Sonraki İçerikİyi Beni Nasıl Bulur?
2019 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü onur öğrencisi olarak tamamlayarak Sosyolog unvanını kullanmaya hak kazandım. Öğrenim sürecim içerisinde Çatalca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'nde stajımı gerçekleştirerek deneyim kazanma imkânı kazandım. Lisansım boyunca çeşitli eğitim ve seminerlere katılarak kişisel gelişim sürecime katkı sağlarken lisans eğitimimin hemen ardından İstanbul Aydın Üniversitesi'nde; Aile Danışmanlığı eğitimimi tamamlayarak Aile ve Çift Danışmanlığı görevime başladım. Şuan aktif olarak eğitimlerle kişisel gelişim sürecime katkı sağlamaya devam ederek danışmanlık yapmaktayım.

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
Adınızı yazınız