Etrafınızdaki herkesin, her konuda “iyi” olduğunun ve her şeyi doğru yaptığının farkında mısınız?

Konuştuğunuz, çalıştığınız, görüştüğünüz, çeşitli şekillerde temas ettiğiniz, sevdiğiniz ve sevmediğiniz herkes iyi kalpli, çok bilgili, çok düşünceli, saygılı, doğru, dürüst, vicdanlı, saf ve temiz olduğunu düşünmüyor mu?

Herkes, devamlı fışkıran bir iyilik fıskiyesi, bir sevgi seli adeta. Bu kadar haksızlık, kötülük, pislik nereden çıkıyor hiç anlamıyorum.

Ben bugüne kadar hiç “Gerçekten kötü bir insanım.” diyen birine rastlamadım. “Aslında iğrenç biriyim. Kendimden başka kimseyi düşünemem, bana ne!” diyene de. “Egom yüzünden, insanları ezmekten incelikli bir zevk alıyorum. İktidarlara doyamıyorum.” diyen kimse de yok ortalıkta.

Herkesin en kötü huyu, saflığı. Başlarına ne geliyorsa, hep iyi niyetlerinden geliyor. Art niyet nedir, bilmemelerinden. Ölümüne sevdiklerinin, bazı insanların, halkın, memleketin iyiliğini düşünmelerinden. Kendileri için hiçbir şey istememelerinden.

Onlar hiç aldatmaz mesela. Aldatılırlar. Kimseyi kandırmazlar ama çok fena kandırılırlar. Kazık atmazlar ama yerler. Asla bilerek kalp kırmazlar ama kalpleri çok kırılmıştır. Yalanı da sevmezler, yalan söyleyeni de. (Belki gerçekleri eksik söyledikleri zamanlar olmuştur ama onu da mutlaka birilerinin iyiliği için öyle yapmışlardır.)

Dedikodu yapmazlar. Çimenlere basmazlar. Ateşle yaklaşmazlar. Sırayı bozmazlar. Kırmızıda dururlar. İnşaat alanına girmezler. Kurallara uyarlar, uymayanları uyarırlar.

Herkes tembeldir, onlar hep işini iyi yapan, bütün yükü omuzlayan, en çalışkan, en uzman. Bir şey söylüyorlarsa, bildiklerinden söylerler. O kadar uğraşmalarına rağmen, yine de eleştirilirler. Neden? Kıskanıldıkları için. Kavak ağacı gibi oldukları için. Dümdüz ve dosdoğru.

Birisi onları sevmiyorsa, iyiliklerinden ve her şeyi çok iyi yapmalarından rahatsız olduğu için sevmiyordur. Birisi, onların istediğini yapmıyorsa, yanlış yapıyordur. Birisi, onlar gibi düşünmüyorsa, yanlış düşünüyordur. Bu kadar basit.

Yanlış yoldaki insanlara da insanca davranırlar tabii ki. Gittikleri yoldan geri dönmeleri için (çeşitli boyut ve şekillerde) ikaz ederler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir