Merhaba!

Sen evet evet tam olarak sen biraz konuşalım olur mu? Kendinle ne kadar? Yakınlığın var başka bir boyuta neden merhaba demiyorsun?

Bir diğerinin senin içine girmesine izin vermek yerine, seni senin kendi gözünden neden dinlemiyorsun ve neden başka birinin seni nasıl gördüğüne önem vermek yerine sen kendini görmene de izinli değilsin?

Kendini; bir diğer kişinin seni senin içinden görmesine izin vermek, bir insanı varlığının en derin noktasına davet etmektir… Modern dünyada yakınlık giderek kayboluyor farkında mısın tek başına olmadığın aslında 3 anahtarının var olduğunun unuttun mu yoksa?

Ruhun, bedenin, zihnin var senin değerliliğinin değerini biliyor musun? Nefes aldığın sürece sen insansın varlıksın, peki ya enerjin dönüşünce ruhuna armağan ettiklerin neler biliyor musun?

Sevgililer bile yakın değil. Dostluk sadece bir kelime artık, giderek kayboluyor. Neden? Çünkü paylaşacak bir şey yok. İçindeki yoksulluğu kim göstermek ister? İnsanlar rol yapma derdinde: “Ben varlıklıyım, ben oraya ulaştım, ne yaptığımı biliyorum, nereye gittiğimi biliyorum.”

Hayır bu sen değilsin sen taklidi olmayan mucizelerin kaynağısın… Eğer sen kendine yakın olmaya hazırsan, karşındakinin yakın olmasına da yol açabilirsin. Senin açıklığın, onun açık olmasını kolaylaştırır. Senin içtenliğin, onun içtenliğine, masumluğuna, güvenine, sevgisine, açıklığına izin verir. Sen olmasan, bu evrenin şiirinde, güzelliğinde bir şeyler eksik kalır. Bir şarkı, bir nota eksik kalır, bir boşluk olur; hiç kimse sana bunu söylemedi…

Değil mi? Hadi o zaman duymak istediklerini söyle kendine ve duy! Dinle kendini! Ve seslen iç sesinle evrene doğaya ebedi sen olan Ruhuna sesini kayıt altına al unutma her şey ses kaydı bu hayatta…

Sevgilerimle!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir