Emici Zihin

Bebek dünyaya gelir gelmez, doğumundan itibaren çevresindekileri emmeye ve öğrenmeye başlar. Çocuk zihni çevresindekileri emerek bunları depolar. Çocuğun emdiği her şey onun öğrenmesine, çevreye uyum sağlamasına yardımcı olarak kişiliğinin bir parçasını oluşturur.

0-3 yaş arasında çocuk bilinçsiz emici zihne sahiptir. Çevresindeki her şeyi kolayca emer, depolar. Önce kendisini, yakın çevresini keşfederek daha geniş bir alanı da keşfetmeye hazır hale gelmeye başlar. 3-6 yaş arasında ise bilinçli emici zihin dönemi başlar. Aktif bir deneyim vardır ve çocuğun öğrenmesi için rehberlik edilebilir. Bu anlamda çocuğa sunulacak olan çevre de önem kazanır. Çocuğun hareketleri, merakı kısıtlanmamalı ve destek olunmalıdır.

Emici Zihin iki alt döneme ayrılır:

  1. Bilinçsiz Emici Zihin (0-3 yaş): 0-3 yaş arası dönemde çocuk önce kendi küçük çevresini zihnine alır ve çevreden emer. Böylece 3 yaşından sonra daha geniş bir çevreyi emebilecek hale gelir.
  2. Bilinçli Emici Zihin (3-6 yaş): 3-6 yaş aralığı bir önceki dönemde aldığımız kazanımları sınıflandırdığımız, düzenlediğimiz, belli bir mantığa soktuğumuz dönemdir. 3-6 yaşta Emici Zihin olmasıyla beraber aktif bir deneyim de vardır.

“Sadece şiirler ve çocuklar çakıl taşlarının üzerinden akan küçük bir dereciğin büyüleyiciliğini hissedebilirler.” (Maria Montessori)

Tinsel (Ruhsal) Embriyo

İnsan yavrusu, hayvan yavrusundan farklı olarak iki embriyo dönemi geçirir. Birincisi doğumdan önce olan fiziksel embriyo dönemidir. Bu dönem aynı şekilde hayvanlarda da mevcuttur ve hepsinde belli bir seyir izler. İkincisi doğumdan sonra gerçekleşen içinde bulunduğu çevreyi bilme ve uyum sağlama içeriğini içeren tinsel embriyo dönemidir. Çocuk bu yetiler ile doğuştan donatılmıştır. Hayvanlar kalıtımsal özellikleriyle aynı davranış kalıplarını sergilerken, insanın sonradan nasıl biri olacağı ve nasıl bir yol izleyeceği “tinsel embriyo” dönemiyle şekillenmeye başlamaktadır. Hayvanlardan aynı davranış kalıpları beklenip bunlar öncesinde öngörülebilirken, insanlar için böylesine kesin yargılara varamamamız her insanın geçirdiği kendi “tinsel embriyo” dönemiyle öngörülemez olması ve belli farklılıklar içermesi sebebiyledir.

Montessori Eğitim Yaklaşımında Emici Zihin İçin Yardımcı Kavramlar

Horme: Horme, basit bir şekilde yaşam için enerjidir. Yaşam enerjisidir. Eğer çocuk bu enerjiyi kullanabileceği uygun çalışma olanaklarıyla kuşatılmışsa çocuğun gelişimi normal olarak devam eder. Horme (hormik enerji) Freud’un libido kavramıyla benzerlik taşır diyebiliriz.

Mneme: Bellek/Hafıza/Bilinçaltı kelimeleriyle ilişkilendirerek kısa bir tanımlama yapabiliriz. Çocuğum bildiği zahmetsizce ve hızlı bir şekilde emdiği emici zihin olarak adlandırdığımız dönemde çocuğun emdiği tüm bilgiler bilinçaltına yani Mneme’ye kaydolur. Çocuk çevresindeki her şeyi emerek onu adeta bedeninde somutlaştırır.

Nebula: Bulutsu/Gaz ve tozların Bir araya getirdiği bulutsu, bunların oluştuğu gezegenler.  Tıpkı gökyüzünde bu durum olduğu gibi çocukta da (gaz ve tozlar gibi) benzer potansiyeller vardır. İnsan yavrusunu hayvan yavrusundan ayıran özelliklerin emici zihin ve ruhsal embriyo olduğuna değinmiştik. Hayvan yavruları doğar doğmaz çok kısa bir süre içerisinde ayakta durup yürümeye başlarlar. Hayvanların hayatları boyunca kullanacakları tüm hareket biçimleri (koşma, atlama, toprağı kazma, zıplama, sıçrama, tehlikeli durumda yapması gereken davranışlar vb.) kalıtımla belirlenmiştir. Bu hareket biçimlerini doğumlarından ölümlerine kadar yaşamları boyunca değiştirmeden uygular ve kalıtımla doğurdukları yavruya da aktarırlar. Böylece çevreye uyum sağlamaları neredeyse doğar doğmaz meydana gelir. İnsanların, hayvanlardan farklı olarak yaşam süreçlerinde öğrenme ve potansiyellerini ortaya koymaları gerekir. Çevreye uyum sağlamaları açısından insan yapması, öğrenmesi gereken davranışları meydana getirme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel yani yapabileceğine dair bildikleri ve öğrendiklerini birleştirme sürecine Nebula diyoruz. Gelişimsel olarak bebek olgunlaştıkça yani yapabilecek düzeye ulaştıkça davranışları meydana çıkmaya da başlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir