Ağlamak yararlıdır. Peki aileler neden çocukları ağladıklarında ilk tepki olarak “Ağlama” derler ve susturmaya çalışırlar.
Aileler çocukları ağladıklarında genellikle buna dayanamazlar.
“Anlatmak ister misin?” demek yerine ağlanacak ne var gibi sözcüklerle onların duygularını yok saymaktadırlar.
Bazı aileler ise çocuğu başka bir odaya götürerek yanımda ağlama lütfen derler ve tahammül noktalarını bitirirler.
Aslında başkasına ne kadar tahammül edebiliyorsak; bu çocuğumuz, arkadaşımız, ailemiz olsun.
Kendimize de o kadar tahammül edebiliyoruz demektir.
Eğer sizin çocukluğunuzda aileniz siz ağladığınızda sizin çocuğunuza verdiğiniz tepkileri verdiyse burada dikkat etmeniz gereken nokta kendi travmalarınızdır.
Siz fark etmeden kendi çocukluk acılarınızı istemeden kendi çocuğunuza yansıtıyorsunuz.
Yoksa ağlayan bir çocuğun ağlamasının bitmesini bekleyebilmek zor değildir.
Onu ağlarken zorla konuşturmak yerine sakinleştikten sonra konuşmasını beklemek zor değildir fikrimce.
O hala ağlarken “Yine ne yaptın?” gibi suçlayıcı cümlelerle üzerine gidip acısına acı katmak yerine; “Sen sakinleştiğinde ben yine burada olacağım, eğer anlatmak istersen seni yargılamadan ve eleştirmeden tarafsız olarak dinleyeceğim.” demeniz onun ruh hali açısından daha rahatlatıcı olacaktır.
Sevgili aileler; ağlamak faydalıdır.
St Paul-Ramsey Tıp Merkezi’nde çalışan biyokimyacı Dr. William Frey, insan gözyaşının kimyasal içeriği üzerinde yaptığı araştırmada duygusal nedenlerle dökülen gözyaşı içeriğinin, soğan doğramak gibi nedenlerle tahriş sonucu dökülen gözyaşının içeriğinden farklı olduğunu bulmuştur. Bu bulgu, ağladığımızda çok özel bir şey olduğunu gösteriyor. Dr. Frey, duygusal nedenlerle ağlamanın, idrar yapmak ya da dışkılamak gibi atık maddelerden kurtulma amacını taşıdığını iddia ediyor. Gözyaşlarıyla vücudumuzdan atılan maddeler özellikle ACTH (Adrenokortikotrop Hormon) ve katekolaminler stres sonucu biriken maddelerdir. İnsan gözyaşında, vücutta çok birikirse sinir sistemi üzerinde toksik etkileri olabilen manganez de bulunmuştur.
Dr. Frey bu bulgulardan “Gözyaşlarımızı baskıladığımızda çeşitli fiziksel ve psikolojik sorunlara olan yatkınlığımızı artırdığımız sonucunu çıkarıyor. Yetişkinlerin ağlama davranışı üzerine yaptığı araştırmaların sonucunda, çoğu kez iyice ağlayan yetişkinlerin kendilerini daha iyi hissettiklerini bildirdikleri bulunmuştur. Ağlamak yalnızca vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlamaz, aynı zamanda gerginliği de azaltır. Yetişkin psikoterapisi üzerine yapılan araştırmalar, hastaların ağlayıp öfkelendikleri seansların hemen ertesinde tansiyonlarının, nabızlarının ve vücut ısılarının düştüğünü ve beyin dalgalarının daha senkronize olduğunu göstermiştir.
Çocukların ağlaması kendi eğitim ekolümde de zararlı bulduğum bir problem olmamakla birlikte yararlı bulduğum bir yöntemdir.
Ağlayan çocuğa, ağlayabilirsin tabii ki bu en doğal hakkın. Senin yerinde olsam bende çok üzülürdüm ve ağlardım dediğimde çocuğun daha çok ağlayacağını bilsem bile yine de devam ediyorum bu söylemlere. Çünkü çocuklar ağladıklarında karşılarında onları anlayan ebeveynler görmek isterler.
Onları oyalayan, duygularını yok sayan ve onları kabul etmeyip reddeden aileler çocukların kalbinde yer edinemezler.
Çocuğunuz ağladığında ona şunu söylemekten çekinmeyin: “Ağlamak çok rahatlatır, istediğin kadar ağlayabilirsin. Ben senin hep yanındayım. Eğer istersen sakinleştiğinde yanıma gel, bunu konuşalım.” yeterince kısa ve özdür.
Ağlayan çocuk kendi duygusuyla meşgul olacağı için sizi çok dinleyemez, bu yüzden cümlelerinizi net anlaşılır ve kısa tutmaya özen gösterin.
Ağlayan çocuğunuza lütfen “Gel sana bunu alalım.” gibi rüşvetler vermeyin. Duygularını yaşamaması için verdiğiniz ödülü cezaya dönüştürüyorsunuz aslında. Ona verdiğiniz mesaj; ben senin duygularına katlanamıyorum ve seni şu an susturmak istiyorum mesajıdır. Oldukça reddedici bu tutumu çocuklar hissederler.
Çocuklarınız ağladığında tek yapmanız gereken süreci desteklemek ve yanında olmak. Unutmayın her yetişkin bir kere çocuk olur ve bu süreç ihmale asla gelmez.
Ağlamanın öğretilerini ve gülmenin deneyimlerini, bütün duyguların gücünü kucaklayarak aydınlık yollara koştuğunuz nice günler dilerim.