Deprem gibi herkes için korkutucu bir afet insanların aklına ilk olarak mal ve can kayıplarını, büyük bir korkuyu, paniği getirmektedir. Fakat çocuklar için deprem, korkudan çok daha fazlası demektir. 12 yaşın altındaki çocuklar soyut düşünemezler, somut düşündükleri için depremin nasıl gerçekleştiğini zihinlerinde işleyemezler ya da mantıklı bir bağ kuramazlar. Bu sebeple deprem, çocukların zihninde belirsiz bir kavram olarak yer alır. Belirsiz kavramlar çocukların ürkmesine ve çocuklardaki kaygının, korkunun artmasına sebep olabilir. Artmış kaygı düzeyiyle yaşayan çocuklar yoğun endişe, güvensizlik ve korku hisseder.
Peki yoğun kaygı ve korkuya neden olmuş deprem sonrasında nasıl davranmalıyız? Öncelikle doğal afetlerin hayatın bir gerçeği olduğunu kabul etmek gereklidir. Çocuklara bu durumu normalleştirerek anlatmak onların korkularının azalmasına yardımcı olur. Yaşadığımız olaylara anlam kattığımızda ve olumsuz duygu yüklediğimizde çocuklar daha fazla korku yaşarlar. Ebeveynlerin ya da diğer bireylerin yüz ifadesi, sergilemiş olduğu tavırlar ve korkular çocuğa yansır. Çocuklardan yaşanılanlar hakkında bir şey saklamak doğru değildir. Deprem sonrası yaşanılan durumu anlatırken yanlış bilgi vermeden onların anlayabileceği bir dille konuşulmalıdır.
Konuşurken çocuğun göz hizasına inerek, elleri tutularak ,yanında olduğunuzu hissettirerek konuşulması çocuğun güven ihtiyacını karşılamasına yönelik önemli yaklaşımlardandır. Sorularına doğru ve basit, anlayabileceği bir dil ile cevaplar vermek, neler olduğunu ve sonrasında neler yaşayacağını, yaşamında nelerin değişeceğini doğru olarak açıklamak önemlidir. Çocuğa güven verici “korkma, beraberiz, seni seviyorum, yanındayım ve seni koruyacağım” gibi cümlelerin sıkça tekrar edilmesi, fiziksel temasın kurulması rahatlatıcı hissettirecektir. Çocuk yaşadığı bu korku sonrası uyku problemleri yaşayabilir. Özellikle uykusundan önce çocukla birlikte daha fazla zaman geçirilmesi, konuşulması; çocuğun yattığı odanın ışığının açık olması gereklidir.
Günlük rutini içinde çocuğu oyalayacak ve bedenen yoracak oyunlar oynaması, oyuncaklarıyla veya güvenli ve açık alanlarda oynaması çocuğun gece ürkütücü rüyalar veya kabuslar görmesinin azalmasını sağlayacaktır. Çocuğun günlük alışkanlıklarına devamlılığının sürdürülmesi ve bunun için küçük sorumluluklar verilmesi sağlanarak dikkatinin dağılmasına ve günlük yaşama adapte olmasına yardımcı olunmalıdır. Deprem gibi bir afet sonrasında çocuklarda gözlenen uyum ya da travma bozuklukları ile baş etmede uzman yardımı gerekli ve önemlidir.