Aile, ayrılamaz bir bütündür.

Bu bütünün içinde sevginin yanı sıra bazı kurallar ve sorumluluklarda olmalıdır.

Ebeveynler aile içi sınırlar ve sorumluluklar konusunda oldukça acemi yaklaşıyorlar.

Bunu bir fırsata çeviren çocuklar aileleriyle zamanla tartışma içerisine giriyorlar.

Bu konuda ailelere nasıl yaklaşacakları konusunda büyük bir görev düşüyor.

Ev içerisinde aileye yardımcı olmak, çocuklara sorumluluk duygusu aşılar.

Ailenin bir parçası gibi hissetmeleri açısından oldukça önemlidir.

Ev işlerini tartışma konusuna çevirmek yerine sorumluluk duygusu aşılayıp görev dağılımı yaptığınızda mantıksal sonuçlara vardığınızı göreceksiniz.

Peki çocuklara ev işlerini nasıl öğreteceğiz?

Öncelikle bunun bir yaşı yok iki yaşından itibaren çocuklarınıza ev işleri konusunda minik görevler vererek başlayabilirsiniz.

Konuyu daha derinden ele almak için sizlere sınıfımdan geçen bir olayı anlatacağım.

Bildiğiniz üzere bir anaokulunda sınıf öğretmenliği yapıyorum.

Sınıfın yarısı sorumluluklarını bilen öğrenciler ise bir diğer yarısı sorumluluklarını bilmeyen öğrenciler.

İki grubun da aile yapılarını gözlemlediğimde aslında sorumsuz olan çocukların sorumsuz olmadıklarını sadece evlerinde görev dağılımı olmayışını fark ettim.

Örneğin; Anne bazen çocuğuna kıyamıyor ve onun yerine işlerini yapıyor, baba kendi görevleri yerine eşinin görevlerini yapıyor.

Burada bir karmaşa hakim.

Oysa ki varolan sorumluluğunu bilen bir birey aynı zamanda ailedeki yerini de belli eder.

Sınırları ve alanları bellidir.

Kimse birbine güç ve hakimiyet göstermez.

Peki sınıfımızda bunu nasıl öğrettik?

Sınıfımızda sorumluluklarımızı katı kurallar olarak değil yumuşak sevimli kurallar haline getirdik.

Örneğin; herkesin bir oyuncak seçmesi ve ondan sorumlu olması

Eğer kırılırsa kendisi tamir eder, süresi biterse kendisi toplar

Yemek yemeye gitmeden önce bütün çocuklar sınıfı toplar, ellerini yıkar ve son çıkan öğrencimiz sınıfın kapısını ve sınıfın ışıklarını kapatır.

Oyun alanında oyuncak kavgası yapılmaz ve çocuklar birbirlerine süre verir.

Yirmiden geriye saymaya başladıysam oyun alanı saati dolmuştur ve çocuklar alanı toplar

Kendini önemli ve değerli hisseder bütün çocuklar.

Sorumluluk sayesinde olur bu.

Çocuk şöyle düşünür : ‘’ben gerçekten önemliyim ve işe yarıyorum’’

İç motivasyonu gelişirken, okul sevgisi de artar.

Çocuk okula daha istekli gelmeye başlar.

‘’Gitmeliyim çünkü görevlerim var’’ diye düşünür.

İlk hafta kuralların hepsini vererek başlamadım.

Çocuklarımın gelişim düzeylerine uygun kurallar belirledim ve yavaştan zora doğru ilerledim.

İlk hafta etkili olmadı ama ben kararımda kesindim ve bunu her gün öğrencilerime hatırlatarak tekrar ettim.

Çocuklar direnmeyi bıraktılar ve ilk başta hoşlarına gitmeyen bu görevleri ben unuttuğumda bana hatırlatmaya başladılar.

Sevgili aileler; tüm bunları evde uygulamamak için bir sebebiniz yok.

Faydalarını kendi gözünüzle göreceksiniz.

Kendi aile kültür yapınıza göre görev dağılımları uygulayın ve bir yerden mutlaka başlayın.

Bu süreçte en önemlisi katı olmadan kararlı olmak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir