Merhaba Selin Hanım Kadinja.com olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.
- Öncelikle Selin Yegin kimdir? Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Çocukluğumdan beri sanata ve yağlı boya resim yapmaya çok ilgi duydum ve en iyi kendimi sanat ile ifade edebildim. İngiltere’de çift anadal olarak pazarlama ve tasarım okudum. Ardından sergi sektörüne girdim ve sokak sanatçısı olan Banksy’nin sergilerini yapmaya başladım. Amsterdam ve Berlin gibi şehirlerde sergi prodüksiyonlarına devam ettim ve birçok sanat etkinliğine imza attım. Bu işleri yaparken sevdiğim insanlara özel tasarım el boyama ceketler yapıyordum. Zaman ilerledikçe bu ceketler ile ilgili geri dönüşler de daha iyi olmaya başladı v e kendime olan öz güvenim arttı. Bu şekilde Marais Studio doğdu. Her zaman Moda sektöründe olmak istediğimi biliyordum. Sevdiğim insanların desteği ile hayalımı gerçekleştirmeye ilk adımlarımı atabildim.
- Marka yönetimi nedir ve neden önemlidir?
Marka yönetimi benim için bir markanın hikayesinin A’dan Z’ye kadar çizilmesi ve gerçek hayata yansıtılmasıdır. Her markanın, görsel ve sözel kimlik aracılığıyla bu hikayeyi hayata geçirir. Bu yaratıcı süreç, sadece inovasyon ve imgeleme değil aynı zamanda onu gerçekleştirecek cesarete ve iknaya da ihtiyaç duyar. Marka yönetiminde hem realistik hem de kreatif olabilmek gerekiyor. Fazla fantastik fikirlere kapılınca ürün gerçeklerden uzaklaşıyor. Marka yolculuğunda fazla realistik olunca tüketici ile bir bağ kurmak zorlaşıyor ve istenilen otantik bir etki elde edilemiyor. İnsanlar artık sadece “ihtiyaç” duydukları değil, kendilerine yakın buldukları markaları tercih etmek istiyorlar. Tüketiciler gerçekten markalaşmış olan markalarla bir arkadaşlık kurup bunları kendi hayatlarının bir parçasıymış gibi konumlandırmak istiyorlar. Marais Studio ile bunu gerçekleştirmek istiyoruz.
Bir ülkenin geleceği için Markalaşma süreci çok önemlidir. Markalar olağanüstü ekonomik değere sahiptir ve sürdürülebilir refahın en etkili ve verimli yaratıcılarıdırlar. Türkiye’de ne yazık ki bunu yapamıyoruz.
- Marka yöneticisi kime denir? Marka yöneticisi ne iş yapar?
İsim, kimlik ve ürünlerin, hizmetlerin ve marka davranışının bütün karakteristikleri ile ilgili kararlar mekanizmasını oluşturan kişiye marka yöneticisi denir. Markaların sürdürülebilir ve karlı bir şekilde büyütmek yöneticinin görevidir. Marka yöneticisi markaya ait iş akış sürecinin her aşamasından haberdar olmalıdır ve markanın rakiplerine de hakim olmalıdır.
- İsteyen herkes marka yöneticisi olabilir mi? Marka yöneticiliği için bir kişide bulunması gereken kişisel özellikler nelerdir?
Benim marka yöneticiliğim bir tutku ile başladı. Bir tutkunuz varsa ve 0’dan bir imaj yaratıp, insanların bağlantı kurabildiği bir platform yaratmak istiyorsanız marka yöneticisi olabilirsiniz. Aslında hem güzel bir hikaye anlatabilme kabiliyetinizin olması gerekiyor.
- Marka yönetiminde doğru iletişim nasıl olmalıdır?
Sosyal medya furyasının ve güvensizliğin arttığı bir dünyada, müşterilere anlamlı bağlantılar ve gerçek ilişkiler arıyorlar. Tüketicinin gözünde dünya kaotik, neredeyse distopik bir yere benziyor. Bu gerçekleri göz önünde bulundurarak, tüketici ve marka arasında bir güven kurmak çok önemli. Markalar iletişim kurarken bir arkadaş veya gerçek bir insan gibi lanse edilmeleri gerekmekte. Tüketicilerle duygusal bağlar kurmak ve marka çevresinde bağlılık ve tutku yaratmak doğru iletişimin en önemli unsurlarından biri.
- Bir markayı yönetirken dikkat edilmesi gereken en önemli üç şey nedir?
Psikolojik olarak bir arkadaştan ne bekliyorsak iyi bir markadan da aynısını beklememiz gerekmekte. Benim için bu 3 şey:
- Güvenilir olmak
- Eğlenceli ve sıkıcı olmamak
- Sağlam bir imaja sahip olmak
- Türkiye‘de marka yönetimine gereken önem veriliyor mu? Marka yöneticisi olmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Yurt dışındaki gibi marka yönetimine fazlasıyla bir önem gösterildiğini düşünmüyorum. Moda sektöründe üretim bütçesi kadar iletişim bütçeleri de bir o kadar önemli. Ancak başka sektörlerde mesela FMCG’de bütçelerin çok kısıtlı olduğunu biliyorum. Yoktan var etmek gerekiyor. Kısıtlı bütçeler ile harikalar yaratılması isteniyor. Normalde senelik cironun yüzde 11% iletişim ve marka konumlandırması için kullanılmakta. Türkiye gibi bir ülkede ekonomik alım gücünün ve enflasyon rakamlarının bu kadar dalgalı olduğunu göz ardında bulundurursak marka yönetimi bir o kadar da zorlaşıyor.
- Marka yöneticisi olduğunuz Marais Studio’dan bahseder misiniz?
Hayalim aslında dedemin ve babamın kurduğu Yeginler markasını Marais Studio bünyesi altında yeni bir jenerasyona tanıtmaktır. Hedefimiz vitrinde karşılaşılabilecek ve kişiye özgü olmayan ürünlerden ayrılmaktır ve bambaşka bir bakış açısı yakalamaktır.
- Marias Studio’nun ilham kaynağı nedir?
Yeni jenerasyona yeni marka!” diyerek yola çıkan Marais Studio’nun tek amacı özgün çizgilerini özel insanlarla buluşturmak… Marais Studio ürünleri, adını aldığı Paris’in Le Marais sokakları gibi renkli, hızlı, canlı ve dinamik! Marais Studio tasarımları ile günlük hayata farklı tasarımlar ve çizgiler ile dinamizm katmak istiyor. Her satış noktasına özel tasarımlar sunarak kendini bireysel olarak ifade etmenin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
- Marais Studio’nun geleceğe yönelik plan ve projelerinden bahseder misiniz?
Marais Studio ekolojik boyutta sürdürülebilir ve ekonomik olarak da üreticilere değer katan iş olanakları yaratmayı hedefliyor. Ayrıca 2019 senesi için sadece ipek gibi doğal kumaşlar değil, geri dönüşümlü kumaşlar kullanmaya başlayacağız. İpeğe ve satene eş değer olan süt, mısır ve portakaldan yapılmış olan, kumaşlar ile modellerimizi daha da sürdürülebilir kılmayı planlamaktayız.
- Bir dünya markası olmayı hedefliyor musunuz?
Neden olmasın. Dayanıklılık, kreativite ve istikrar sayesinde her şey olabilir diye düşünüyorum. Biraz da şans tabi.
- Reklamların markalar üzerinde olumlu ya da olumsuz ne gibi etkileri olmaktadır? Siz yönettiğiniz marka için reklamlardan faydalanıyor musunuz?
Genellikle gerçekçi olmayan idealler gösteriliyor. Türk kadını kendini bu ideallerden çok uzakta hissediyor ve bir bağ kuramıyor. Benim için otantik ve gerçekçi olmak çok önemli. Dizi platformu bence şuan en efektif reklam yollarından biri.
- E-ticaret sektörünün Türkiye’deki son durumunu değerlendirir misiniz?
Ucuz ve indirimli ürünler için E-ticaret çok önemli bir platform. Deri ve ipek’ten oluşan ürünler için bence bu geçerli değil. İnsanlar hala aldıkları ürünleri elleyip, tecrübe etmek istiyorlar. Her iş yeri için olduğu gibi E-commerce sayfasının bulunması markalar için olmazsa olmaz.
- Türkiye’de E-ticaret yapmanın zorlukları nelerdir?
İnsanlar sadece bir fotoğraf görüyor. Fiyatlar yüksek olunca daha tereddüt edip dikkatli olabiliyorlar. E-ticaret çok hızlı, dinamik ve hayatı kolaylaştırıcı bir platform. Özellikle markanın şehrinin dışında bulunan müşteriler için çok önemli bir alan.
- İzin verirseniz tek kelime ile ifade etmenizi istediğim bazı sorular olacaktır.
Marias Studio: Özgür
Marka: Kişilik
Tarz: Satın alınamaz
E-ticaret: Gelecek
Marka Yöneticisi Selin Yegin İletişim Bilgileri