Selektif mutizm, çocuğun rahat olduğu ortamlarda kendisini yakın hissettiği insanlarla konuşabiliyorken, kendisini güvenli hissetmediği ortamlarda birtakım kişilerle konuşmaması şeklinde tanımlanır. Çocuk anlama ve konuşma yeteneğine sahiptir, konuşmama durumu herhangi bir dil problemine bağlı değildir. Bu çocuklar evlerinde rahatça konuşabiliyorken, kalabalığın olduğu okul gibi sosyal ortamlarda kaygı durumlarıyla başa çıkamadıkları için konuşmayı tercih etmezler. Çoğunlukla 2-4 yaşları arasında başlayan selektif mutizmin kız çocuklarında görülme durumu erkek çocuklarından 2 kat daha fazladır. Zamanla ilerleyen yaşla birlikte azalma görüldüğü için selektif mutizm nadir görülen bir bozukluk olarak ifade edilmektedir.

Selektif mutizmin aileler tarafından fark edilme süreci uzun sürebilmektedir. Çocuğun bu durumu okula başlayana kadar dikkat çekmeyebilir, çocuk okul öncesi dönemde ebeveynler tarafından utangaç şeklinde yorumlanabilir. Fakat okula başladıktan sonra hiç konuşmayan çocuk öğretmen tarafından göze çarpmaya başlar. Çocuğun sınıfta sorulan soruları yanıtsız bırakma gibi tutumları hem akademik başarısını olumsuz şekilde etkiler hem de akranlarıyla sosyalleşmesini engeller. Bu durum çocuğun okuldan soğumasına sebep olabilir.

Sınıfta gerçekleştirilen sözel olmayan aktivitelere katılabilirler. Onlardan istenen şeyleri anlar ve gerçekleştirirler. Zekâ düzeyleri çoğunlukla ortalama yâda ortalamanın üstündedir. Selektif mutizm tanılı çocuklarda ayrılık anksiyetesi bozukluğu, özgül fobi ve sosyal fobi gibi anksiyete bozuklukları daha yüksek oranda görülmektedir. Selektif mutizmli çocukların genel özelliklerini şöyle sıralamak mümkün:

  • Sorulan sorular karşısında başı öne eğme
  • Kalabalık içinde kulağa fısıldayarak konuşma
  • Ağzı sıkıca kapatma
  • Aşırı utangaçlık
  • Anne ve babadan ayrı kalmama
  • İhtiyaçlarını söylemekten kaçınma
  • Sık sık öfke ve ağlama nöbetleri
  • Sosyal izolasyon
  • Jest ve mimik kullanma
  • Soru sorulduğunda katı bir şekilde hareket etmeden durma

Eğer bu davranışlar 1 aydan uzun bir süre devam edip çocuğun sosyal yaşamını olumsuz şekilde etkilerse selektif mutizm açısından değerlendirilmelidir. Bu 1 aylık süre zarfı okulun ilk ayını kapsamaz, çünkü çocuklar ilk okul süreçlerinde çekinip hemen konuşmayabilirler. Selektif mutizmin nedeni tam olarak bilinmese de aile ve çevre etkisinin yanı sıra anksiyete bozukluklarına olan eğilimden de söz edilmektedir. Selektif mutizmin ortaya çıkmasında etkili olabilecek bazı faktörler ise şunlardır:

  • Doğduğu kültürde büyümeme
  • Ailenin utangaç ve içe dönük bir yapıda olması
  • Ailede şiddet
  • Cinsel istismar
  • Ailenin sosyo-ekonomik yapısı
  • Boşanmış aileler
  • Anne ve babanın aşırı koruyucu tutumları
  • Ebeveynlerin şiveli konuşması
  • Ebeveynlerden birinin hastalığı, hastaneye yatması

Selektif mutizmin tedavi sürecinde ruh sağlığı uzmanlarının yanında aile, konuşma terapistleri ve sınıftaki öğretmenler etkin bir rol oynamaktadır. Bu süre zarfında ilaç tedavisi ve psikoterapötik yöntemlerin beraber kullanılması gerekmektedir. Aileler sabırlı olarak çocuğun hemen konuşmaya başlamasını beklememelidirler. Çocuğun erken yaşta tedaviye başlaması oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Çocuk ne kadar kısa süre suskun kalırsa yeniden konuşmanın sağlanması daha kolay gerçekleşir. Böylelikle çocuk özgüveni düşük bir şekilde büyümez.

Ebeveynlere Verilebilecek Öneriler

  • Selektif mutizm ile ilgili doğru bilgiler edinin, bu bilgileri uygulamaya çalışın.
  • Mutlaka bir uzmandan destek alın ve tedavi sürecinde sabırsız davranmayın.
  • Devamlı şekilde çocuğa “Bugün okulda konuştun mu?” şeklinde sorular sormayın. Bu çocuğunuzun anksiyetesinin artmasına sebep olabilir.
  • Çocuğun konuşması için baskı yapmayın. Eğer çocuk sorduğunuz soruya cevap vermiyorsa soruyu yeniden sormayın.
  • Çocuğunuzun suskunluğu hakkındaki hislerinizi dile getirin. “Sana bu konuda yardımcı olmak istiyorum, bunu birlikte aşacağız.” gibi ifadeler kullanın. Bu durumun normal ve geçici bir süreç olduğunu ifade edin.
  • Çocuğunuzun sınıfça yapılan etkinliklere katılımını destekleyin. Akranlarıyla iletişim halinde olmasını sağlayın.
  • Çocuğunuz suskun olduğu zaman ona kitap okuyun veya oyunlar oynayın. Devamlı olarak çocuğunuzla iletişim halinde olun.
  • Ödül ceza yöntemlerini kesinlikle kullanmayın.
  • Çocuğunuzun sınıf öğretmeni ile devamlı olarak iletişim halinde olun onu konuyla ilgili bilgilendirin.
  • Çocuğunuz okulda konuştuğunu ifa edince onu destekleyerek güven duyduğunuzu hissettirin. Çabalarını takdir edin.
  • Çocuğunuzun özgüvenini geliştirmek adına yapmaktan keyif aldığı aktiviteleri yapmasını sağlayın.
  • Çocuğunuzu başka akranları ile kıyaslamayın.