Merhaba Buket Hanım, Kadinja.com olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
- Buket Hanım bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Merhabalar, öncelikle röportaj teklifiniz için çok teşekkür ediyorum. Ben Uzman Psikolojik Danışman ve Psikoterapist Buket Bayındır. Lisans ve yüksek lisansımı On Dokuz Mayıs Üniversitesi’nde tamamladım. Aslında Ankaralıyım ama okuduğum şehri bırakamadım ve Samsun’da hizmet vermeye başladım. J Çocuk, ergen, yetişkin, aile ve cinsel terapi alanları ile çalışmaktayım. Uluslararası Davranış Araştırmaları Enstitüsü Derneği’nin Kurucu Başkan Yardımcılığını yürütmekte ve dernekte psikoterapi, psikolojik danışmanlık ve psikolojik testlerle ilgili eğitimler vermekteyiz. Aynı zamanda Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Samsun Şube Başkanlığını yürütmekteyim. Tabi ki bizlerin alanı yalnızca seanslarla sınırlı değil. Birçok farklı konuda seminer, eğitim ve workshoplar düzenlemekteyiz. Bana diyorlar ki her şeye nasıl bu kadar yetişebiliyorsun? Tüm bunlar hayatımın bir parçası… Çalışmayı, üretmeyi, değişimi ve gelişimi seviyorum.
- “Psikoterapist” olarak kimleri adlandırabiliriz?
Psikiyatri hekimleri, aile hekimleri ve pratisyen hekimler, psikologlar, klinik psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları, aile danışmanları gibi ruh sağlığı profesyonelleri, lisans eğitimlerinin üstüne, “uluslararası standartlarda psikoterapi eğitimi”, “süpervizyon” ve “psikoterapi” aldıktan ve belli sayıda terapi yapmış olduktan sonra “psikoterapist” olabilirler. Psikoterapi mesleği, cinsel terapi, evlilik terapisi, aile terapisi, grup terapisi, çocuk ve ergen terapisi gibi alt uzmanlık alanlarını da içinde barındıran ayrı bir disiplindir ve kesinlikle tıbbi bir müdahale değildir.
- Hangi alanlarda danışanlarınıza hizmet sunuyorsunuz?
Ağırlıklı olarak Evlilik ve Çift Terapisi ve Cinsel Terapi alanında çalışıyorum. Fakat bunların dışında Oyun Terapisi, EMDR Terapisi, Ergen ve Yetişkin Terapisi hizmetlerini de veriyorum. Hatta son zamanlarda Evlilik Öncesi Danışmanlık için başvuran sayısının artması beni oldukça mutlu ediyor diyebilirim.
- Evlilikte doğru bilinen yanlışlar nelerdir?
Evlilik terapisi süresince en çok karşılaştığımız mitlerden biri, çiftlerin “çatışmasız evlilik” inancına sahip olmalarıdır. Mutlu evlilik denildiği takdirde zihinde canlanan daha çok tartışmaların yaşanmadığı bir evlilik oluyor. Halbuki çatışma bütün insan ilişkilerine özgüdür ve kaçınılmazdır. Burada önemli olan çatışma yaşamamak değil, yaşanılan bir çatışmanın nasıl yönetildiği ve haklı, haksız olmaktan ziyade anlaşılmak önemli olmalıdır. Bunun dışında çiftlerin çoğundan tek dertlerinin iletişimsizlik olduğunu duyabilirsiniz. Sorunlarının sadece iletişim eksikliğinden kaynaklandığını dile getirseler de iletişimsizliğe neden olan çok daha derindeki kişisel ve evliliğe ilişkin sıkıntıların var olabileceği unutulmamalıdır. Evlilik ile ilgili mitlerin bulunuyor olması evlilik terapisine dair birçok doğru bilinen yanlışları da beraberinde getiriyor tabi ki. Bazı çiftler, evlilik terapisini ‘evliliği kurtarma’, ‘eşini adam etme’ süreci olarak tanımlayabiliyor. Evlilik terapisti, hiçbir zaman çift adına karar almaz. Bitirme ya da devam etme kararının sorumluluğu tamamen çifte aittir.
- Evlilik ve cinsellik ayrılmaz bir bütün müdür?
Cinselliğin çift ve evlilik ilişkisinden ayrı tutulması mümkün değildir. Evliliklerin sağlıklı bir şekilde yol alabilmesi için cinsel ilişkinin karşılıklı doyuma ulaşılarak devam etmesi en önemli etmenlerden birisidir. Cinselliği, evliliğin anahtarı olarak niteleyebiliriz.
- Cinsellikte doğru bilinen yanlışlar nelerdir?
Bireylere yaşamlarının ilk yıllarından itibaren cinsel sağlık bilgisinin verilmesi, cinselliği yaşamanın bir günah ve yasak, konuşmanın ise ayıp olmadığının öğretilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları en baştan ortadan kaldırabiliyor. En yaygın olarak karşımıza çıkan cinsel isteği her zaman erkeklerin duyduğu, kadın cinselliğinin ise ağrılı, acılı ve kanamalı olduğu inanışıdır. Cinsel birliktelikte her iki tarafta cinselliği başlatan, isteyen taraf olabilir. Bunun bir sırası ya da cinsiyete göre dağılımı yoktur. Cinsel birlikteliği istemek kadar reddetmek de çiftler için bir haktır. Önemli olan reddedilmeyi göze alarak istemeye devam etmektir. Sağlıklı bir kadın cinsel siklusunda ise herhangi bir ağrı, acı, yırtılma söz konusu değildir.
Bir diğer yaygın inanış da her sevişmenin ya da dokunmanın sonunun cinsel birlikteliğe gitme zorunluluğunun hissedilmesidir. Çiftler, penis vajina birlikteliği olmadan diğer cinsel aktivitelerle de haz alıp, haz verebilirler. Bununla birlikte cinsel yaşamı ve ilişkiyi cinsel birliktelik sayısına indiren yanlış bir inanış da bulunmaktadır. Her çiftin dinamiği farklıdır ve bunu bir rakam ya da sıklıkla ölçmek doğru değildir. Çiftlere cinsel birliktelik sayısına değil, birliktelik boyunca yaşadıkları hazza odaklanmalarını tavsiye ediyorum.
Kısacası “çocuklara cinsel eğitim ve gençlere evlilik öncesi cinsel eğitim şarttır” diyebilirim J Bahsetmiş olduğum konuların dışında da cinsel mitler bulunmaktadır. Bu tür yaygın yanlış inanışlar cinsel sorunlara zemin hazırladığı gibi cinsel sorunların uzamasına da yol açmaktadır.
- Evlilikte sevgi dilleri işe yarıyor mu? Sevgi dillerine örnekler verir misiz?
Kadınlar ve erkeklerin sevgi dilleri farklıdır. Takdir sözleri, hediye almak, aşk ile hizmet davranışlarında bulunmak, kaliteli zaman geçirmek ve fiziksel temasta bulunmak yani dokunmak sevgi dillerine örnek olarak gösterilebilir. Aynı zamanda her bireyin baskın sevgi dili de farklıdır. Eşiniz için yaptığınız şey, büyük olasılıkla onun sizin için yapmasını istediğiniz şeydir. Kendinize “Eşime sevgimi nasıl ifade etmeye çalışıyorum?” diye sorarsanız, kendi baskın sevgi dilinizi keşfedebilirsiniz.
- Ülkemizde son zamanlarda boşanma sayılarında artış gözlenmektedir. Çiftler alacakları terapiler sayesinde boşanmaktan vazgeçebilirler mi?
Aslında buna daha önce de değindim fakat çiftlerin “evlilik terapisi”ne bakış açısının doğru olması yönünden önemli bir konu. Evlilik terapisi, evlilik sorunlarına tarafsız, profesyonel bir üçüncü göz ile bakmaktır. Durum analizi yapılır, çifte uygun bir terapi planı oluşturulur. Yeni bir bakış açısı ve farkındalık kazandırmak da bu sürecin bir parçasıdır. Amaç hiçbir zaman boşanmaktan vazgeçirmek ya da çift adına karar vermek değildir. Böylesine önemli kararlar çifte aittir. Terapist, onları ayırmak ya da birleştirmek konusunda değil, kendilerine yardım etmek konusunda rol oynar.
- İzin verirseniz tek kelimeden oluşan tek kelimelik cevaplı sorular sormak istiyorum.
Evlilik: Denge.
Cinsellik: Evliliği Anahtarı.
Sevgi Dili: Erkekçe, Kadınca.
Psikoterapist Buket Bayındır İletişim Bilgileri:
