Sendrom adını Shakespeare’in ünlü oyunu Othello’dan alır. Othello soylu, zeki, güçlü ve dürüst bir karakterdir ve karısı Desdemona ile birbirlerini delice bir aşkla severler. Othello’nun yetkiyi İago yerine Cassio’ya vermesi ile İago sinirlenir ve kinlenir. Desdemona, Othello’nun ona ilk armağanı olan mendili kaybetmiştir ve bu çok özel armağanı bir türlü bulamaz. Mendilin kaybolmasından Othello kuşkulanmaya başlar. Bu sırada mendili İago bulur ve Othello’nun karısı Desdemona’ya olan güvenini sarsmak için bir plan kurar. İago’nun kurduğu plan başarılı olur ve Othello, Desdemona ile Cassio’nun aşk yaşadığından kuşkulanarak yoğun bir kıskançlık duygusuna kapılır. Bu kıskançlık ile önce Cassio’yu sonrada karısı Desdemona’yı öldürür fakat bu sırada her şeyin İago’nun planı olduğu ortaya çıkar. Othello dayanamaz ve kendini öldürür, İago ise idama mahkum edilir.
Othello sendromu, kişide saplantılı düşüncelerin bulunduğu ve kıskançlık duygusunu barındıran psikolojik bir rahatsızlıktır. Sendroma sahip kişilerde “Bende yoksa kimsede olmasın.” düşüncesi yoğun şekilde bulunur, aynı zamanda elinde olan bir değeri kaybetmekten aşırı bir korku duymada vardır. Bu sendromun en büyük nedeni kişinin kendisine olan özgüvensizliği ve kendisine verdiği değerin düşüklüğüdür. Belirtileri ise aşağıda sıralayacağım gibidir:
• Kendini değersiz hissetme ve özgüven düşüklüğü.
• Çaresizlik ve mutsuzluk.
• Kuruntu yapacak şekilde kafada üretilen senaryolar.
• Şiddete meyil ve saldırganlık.
• Çok küçük olaylara aşırı tepkiler vermek.
• Partnerden ayrılmaktan korkma (Fobi derecesinde).
• Partneri saplantılı şekilde kıskanmak.
• Hakaret ederek partnerine değersiz hissettirmek.
• Partneri sürekli tehdit etmek.
Othello sendromu çoğunlukla erkeklerde partnerlerine karşı ortaya çıkar. Gerçek dışı düşüncelere kapılarak, sevdiği kişinin en basit hareketlerinden bile kuşku duyarak sadakatsiz olduğu sonucuna varır ve tehlikeli önlemler almaya başlar. Bu tehlikeli önlemlere partneri eve kapatmak, kimseyle görüşmesini/konuşmasını istememek, her hareketini takip etmek örnek verilebilir.
Kişinin sürekli kuşku duyması kendi yaşamını da olumsuz etkiler. Gün içinde sürekli bu düşünceler kafasındadır ve gündelik hayatında işlevsizleşmeye başlar. Buradaki mantık “seven kıskanır” düşüncesi değildir, kişideki yoğun kaybetme korkusu ve kendi özgüvensizliğidir. Bununla beraber Othello sendromu genelde narsistik kişilik özelliklerine sahip kişilerde daha sık ortaya çıkmaktadır. Narsistik kişilik özelliğine sahip kişileri çoğunlukla “ukala, kendini beğenmiş, zor erkek/kadın” olarak tanımlarız. Bu kişiler diğer insanların düşüncelerine tamamen ilgisizdir çünkü kendilerini çok beğenirler ve kendi düşüncelerinin en doğru olduğuna inanırlar. Oysa ki narsistik kişilik özelliği gelişmesinin altında da Othello sendromunda olduğu gibi düşük benlik saygısı bulunmaktadır.
Othello sendromunda yaşanılan en büyük problem insanların bunu psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul etmemesidir. Günümüzde genelde kişinin kıskançlığı ile sevgisinin doğru orantılı olduğu düşünülmektedir. Sevgi duyulan kişiyi kıskanmak belli bir noktaya kadar hoş bir durum olabilir fakat bu kıskançlık yaşamı kısıtlamak, karşı tarafın hayatına müdahalede bulunmak, zarar verici davranışlara başvurmak gibi olumsuzluklara vardığında sevgi göstergesi değildir. Bu sendroma sahip olan kişilerin işlediği cinayetler ve saldırılar rapor edilmiştir maalesef günümüzde de giderek artış göstermektedir. Çiftler bu durumun üstesinden kendileri gelebileceklerine inanırlar fakat patolojik bir durum söz konusu olduğunda kişilerin kendilerinin çözebilecekleri bir durum değildir.
Eğer kendinizde veya sevdiğiniz kişide bu sendromun olduğunu düşünüyorsanız tedavi edilebilir olduğunu bilmelisiniz ve en kısa zamanda bir uzmandan yardım almalısınız. İnsanlara hemen güvenmemek bir savunma mekanizması olabilir fakat sevdiğiniz kişiye güvenmek hayatı daha güzel kılar, kıskançlığı abartarak hayatı kendinize ve partnerinize zehir etmeyin. Sevdiğiniz ile mutlu olun…