Gün geçmiyor ki televizyonlarda bir doğal afet haberi ile sarsılmayalım. Deprem, sel, yangın, toprak kayması…
Ülkemizde birçok doğal afet görülmektedir. Son zamanlarda da kendini sıkça hatırlatan “DEPREM” gerçeği ile karsı karşıyayız. İstanbul, Manisa, Elâzığ, Niğde, Muğla… Depremi yaşayan şehirler olduk.
Peki Deprem Nedir?
Yer kabuğu içindeki kırılmalar sonucu ile ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak ortamları ve yer yüzeyini sarsması sonucu oluşan afettir. Depremin nerede ne zaman gerçekleşeceğini bilemeyiz. Herhangi bir yer de herhangi bir zamanda olabileceğini kabul etmeliyiz. Bu nedenle bizler deprem gerçeğini kabul etmeli ve bu konu da yeterli bilgi ve donanıma sahip olmalıyız. Bu konuda edineceğimiz bilgilerin hayati bilgiler olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Ülkemizde ana deprem kuşaklarından birinin içinde ve bizler deprem gerçeği ile yüz yüzeyiz. Depremin görülme sıklığı, büyüklüğü ve verdiği zararlar göz önüne alındığında 2 ana deprem kuşağından bahsedebiliriz. Bunlardan biri Pasifik Deprem Kuşağı’dır. (Özellikle Japonya üzerinde etkili olan.) Yer yüzeyinde gerçekleşen depremlerin %80’i bu kuşakta meydana gelir.
İkincisi ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz – Himalaya Deprem Kuşağı’dır. Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin %20’si burada gerçekleşir.
Dünya dev bir yap-boz gibidir. Yap bozun parçalarına levha dersek bu levhalar çok yavaş şekilde birbirlerine göre hareket ederler. Bu levhaların aralarında ilişkiler vardır.
1) YAKLAŞMA: Birbirine yaklaşan bu levhalar “yıkıcı” olanlardır.
2) UZAKLAŞMA: Birbirinden uzaklaşan “yapıcı” olanlardır.
En şiddetli olanlar ise birinin diğerinin altına girmesiyle meydana gelir. Herhangi bir yerde deprem olduğunda bunu anlayabilmek için bazı parametreleri bilmek gerekir. Bunlardan bazıları:
ODAK NOKTASI: Yerin içinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. (İç merkez)
DIŞ MERKEZ: Odak noktasına en yakın olan yani depremi en fazla hisseden zarar gören bölgedir.
ODAK DERİNLİĞİ: Deprem de enerjinin açığa çıktığı noktanın yer yüzünden en kısa uzaklığıdır. 0-60 km derinliğinde olanlar SIĞ, 70-300 km olanlar ORTA DERİNLİK, 300 km’den daha fazla olanlar ise DERİN DEPREM olarak geçer.
ŞİDDET: Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsüdür. Depremin şiddeti insanlar ve doğal yapılar üzerinde oldukça etkilidir.
Depremden Korunma Yöntemleri
Deprem başladığı anda soğukkanlı olmalı, panik yapılmamalıdır. Deprem sırasında koşmak, yürümek veya ayakta durmak hemen hemen imkansızdır. Bu nedenle deprem sırasında durulması gereken yere yatma, kenetlenme, başı koruma gibi pozisyonlar öğrenilmelidir. Sağlam masa altlarına, koltuk, sandık gibi eşyaların yanına çömelerek yaşam üçgeni oluşturulmalı; sarsıntı bitene kadar bu pozisyonda kalınmalıdır. Asansör, merdiven ve balkon deprem sırasında yıkılması beklenen ilk yerler olduğundan buralardan uzak durulmalıdır. Mutlaka binaların depreme karşı dayanıklı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu kontrol, çeşitli kurumlar veya firmalar tarafından deprem sağlamlık raporu, depreme dayanıklılık raporu, deprem risk raporu adı altında yapılmakta ve binanın sağlamlığı hakkında sonuç verilmektedir.
Eşya Güvenliği
Deprem sırasında bina yıkılmamış olsa bile birçok kişi yaralanır veya hayatını kaybeder. Bunun nedeni bina içindeki eşyaların verdiği zararlardır. Özellikle asılı ve yüksek yerde duran eşyalar deprem sırasında muhtemelen düşecek ve düştüğü yerdeki kişiye zarar verecektir. Dolaplar duvara sabitlenmelidir. Sabitleme için çeşitli dolap sabitleme ürünleri kullanılabilir. Deprem sırasında sabit olmayan dolaplar hem insanların üzerine devrilebilir hem de deprem sonrasında çıkış yollarını kapatarak binadan çıkmanıza engel olur.
Yangın ve Patlama Güvenliği
Güvenlik önlemi alınmamış bazı tehlikeli eşya ve aletler deprem sırasında zarar görerek deprem sonrasında yangın, gaz kaçağı, elektrik kontağı gibi durumlara neden olurlar.
Soba ve elektrikli ısıtıcılar bulundukları yere sabitlenmelidir. Bu sayede deprem sırasında devrilip yangın çıkması veya üzerine düştüğü kişiyi yakması önlenmiş olur. Doğalgaz vanası, elektrik sigortaları, su vanaları gibi ekipmanlar gaz kaçağı ve yangına karşı otomatik hale getirilmelidir.
Bina koridorlarında mutlaka yangın söndürme cihazı bulundurulmalı, bu cihazın kontrol ve bakımları periyodik olarak yaptırılmalıdır. Acil çıkış yollarına elektrik kesintilerinde devreye giren şarjlı aydınlatmalar yerleştirilmelidir. Deprem esnasında araç içindeyseniz binalardan uzak bir bölgede hareket etmeden beklenmelidir. Köprü, tünel, viyadüklerden uzak durulmalıdır. Doğalgaz kaçaklarına karşı dikkat edilmelidir. Deprem bittikten sonra artçılar devam edebilir ve etkileri olabilir. Evlerimizi tahliye etmek ve bir süre dışarıda kalmak durumunda olabiliriz bu esnafa eşya toplamaya vaktimiz olmayacağı için hazır bir deprem çantamız mutlaka olmalıdır. Peki içinde neler olmalı:
- Su, konserve, kurutulmuş uzun süre dayanabilecek yiyecekler.
- İlk yardım çantası, düdük, şarjlı el lambası, radyo.
- Değerli evrak, bir miktar para, kimlik kopyaları.
- Reçeteli ilaç, sabun, tuvalet kâğıdı, peçete.
- Sağlam kıyafet, ayakkabı, battaniye.
Kendi özel durumunuza göre bu maddeleri arttırabilir ya da azaltılabilir. Elimizden geldiği kadar diğer insanlara yardım edelim. Ve bu gerçeği unutmayalım.