Ergenlik Dönemi

Ergenlik (puberte) dönemi, en basit tanımıyla, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Ergenlik; ne çocukluktur, ne de yetişkinliktir. Başlı başına bir dönem olan ergenlik; kendine has özellikler barındıran, bireyin yetişkinlik yaşamı üzerinde oldukça etki sahibi olan bir yaşam dönemidir. Ergen, bu dönemde pek çok fiziksel, duygusal, davranışsal ve düşünsel farklılıklarla baş başa kalır. Bu sebeple birey üzerinde kaygı uyandıran bir geçiş dönemidir.

Kişi, ergenlik döneminde gün be gün değişen bedenine ve duygularına ayak uydurmaya çabalarken; ilgileri ve beklentileri şekillenir, kendini tanıma süreci yoğunlaşır, sosyal ilişkilerini yürütebilmeye ve özerkleşmeye çalışır.

Ergenlik Döneminin Evreleri

Ergenlik dönemi, pek çok kaynakta 3 alt döneme ayrılmıştır. Ergenliğin her evresinde farklı gelişim özellikleri, değişimler ve dönüşümler yaşanır.

  • Erken Ergenlik Dönemi: Kızlarda 10-12, erkeklerde 12-14 yaş dilimleri arasında yer alan dönemdir. Hormonal sistemin aktif hale gelmesiyle başlar. Hormonal sistemin değişimine paralel olarak, fiziksel ve zihinsel değişimler oldukça hızlanır. Boy uzar, kilo alınır. Vücut daha çok terler, saçlar yağlanır, ses kalınlaşır, yüzde ve vücutta tüylenme başlar, cinsel organlarda değişim yaşanır. Bu dönemde ergen, anne ve babasıyla daha fazla çatışır, söz dalaşına girer ve anne-babayı eleştirebilir. Özellikle yakın arkadaşların önemi artar. Arkadaş grubu ile aynı şeylerle ilgilenmeye başlar, aynı tarz giyinmek ister ve aynı müziği dinler. Başkaları tarafından nasıl algılandıkları bu dönemdeki gençler için oldukça önemlidir. Ergenin bu dönemde mahremiyetle ilgili hassasiyeti artar ve ev ortamında yalnız kalmayı, tek başına vakit geçirmeyi tercih eder.
  • Orta Ergenlik Dönemi: Kızlarda ve erkeklerde ortalama 13-14 yaşlarından 16 yaşa kadar olan dönemdir. Bu dönemde bedensel ve duygusal değişimler devam etmektedir. Boy uzamaya, kilo artmaya devam eder. Terleme ve yağlanma artar. Kızlarda ses incelirken, erkeğin sesi kalınlaşır. Hormon değişimlerine bağlı olarak sivilcelenme başlayabilir. Romantik partner arayışı gözlenir ve cinsellikle ilgili sorular artabilir. Bu dönemdeki bir ergen için, dış görünümü çok önemlidir. Ayna karşısında uzun vakitler geçirebilir. Orta ergenlik döneminde gittikçe artan cinsel dürtüler ve öfkeli davranışlar; kimlik arayışına, kendi sınırlarını keşfetmek için birtakım riskli davranışlara yol açabilir. Riskli cinsel ilişki, alkol-madde kullanımı gibi davranışlar, bu dönemde meydana gelebilen bazı riskli davranışlardır. Tüm bu konular hakkında anne ve babayla çatışma çok yoğun yaşanabilir. Ergen, her şeye karşı çıkabilir. Tutarsız ve dengesiz davranabilir. Bu tip davranışların tümü, ergenlik döneminin gelişim basamaklarındandır. Ergen, anne-babadan bağımsız bir birey olduğunu kanıtlamaya çalışır.
  • İleri Ergenlik Dönemi: Kızlarda ve erkeklerde 17-18 yaşlarından 20’li yaşların başına kadar devam eden ergenlik evresidir. Bu dönemde fiziksel gelişim büyük oranda tamamlanır. Büyüme ve değişme yavaşlar. Çalkantılı duygu dünyası düzene girmeye başlar. Benmerkezci düşünce tarzından çıkıp, çevresindekileri de önemsemeye başlar. Kişilik ve ilgi alanları oturmaya başlar. Romantik ilişkileri daha ciddi ve stabil hale gelir. Cinsel kimlik, akademik hedefler, gelecek beklentileri daha net ifade edilebilen bir hal alır. Birey; kendi sınırlarını anlamaya başlar, güçlü ve zayıf yanlarının farkına varabilir. Tüm bunlar ise ergenlik çağının yavaş yavaş sonlanıyor olduğunun göstergesidir.

Dr. Yankı Yazgan, ergenlik dönemini şu ifadelerle tanımlar: “İnsan beyninin bu dönemdeki gelişimini çok ciddi bir inşaat faaliyetinin yürütüldüğü, herkesin arı gibi çalıştığı bir şantiyeye benzetirsek, bu dönemin belki biraz tozlu, çamurlu, ufak tefek kazalı bir dönem olmasını da bekleyebiliriz. Diğer yandan, bu dönemin eldekinin daha da mükemmelini ve iyisini yapmak amaçlı bazı yıkımlar içermesi, yıkıcı bir durum olduğu anlamına gelmez. Süreç yapıcıdır, fakat ufak tefek yıkımlar olmaktadır.”

Ergenlik dönemi, herhangi bir gelişimsel/psikolojik sorun yaşanmasa da kendi içerisinde zorlu olabilecek bir yaşam dönemidir. Aynı zamanda, bir insanın yaşamının en güzel, en mutlu, en güçlü dönemi de olabilir.

Tüm bunların yanı sıra, çocukluğun yasının tutulduğu bir kayıp dönemidir. Krizli ve bunalımlı bir süreç olabilir. Bu dönemde bireyin yaşadığı yaşantılar, erişkinlik dönemindeki psikolojik durum ve kişilik özellikleri üzerinde etki edebilme gücüne sahiptir.

Ergenlik, “Çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemi” olarak tanımlanabilir. Bilişsel, fiziksel, duygusal gelişimlerde önemli değişimlerin olduğu bu zaman dilimi, çocuk gelişim serüveninde belki de en kritik zamanlar arasındadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ergenliğin bir ‘süreç’ olduğudur. Zira ebeveynler bu sürecin hemen başlayıp bitmesi yönünde aceleci davranışlar sergileyebilmektedir.

Ergenlik Kaç Yaşında Başlar? Belirtileri Nelerdir?

Ergenlik, kızlarda 9-12 erkeklerde ise 11-14 yaş aralığında başlayabilir. Fakat biz Çocuk Gelişimciler olarak, her çocuğun biricik ve özel olduğunu her fırsatta vurgularız. Her çocuk özel ve şahsına münhasır olduğu gibi, her çocuğun gelişim süreci de kendine özeldir. Dolayısıyla ergenliğe girişte de her çocuk için net bir rakam vermek mümkün değildir. Her çocuğun kendi serüveni, kendi gelişim süreci bambaşkadır. Bunun yanı sıra, bilimsel olarak ergenliğin başlangıcını belirleyen birçok faktör de mevcuttur.

Bunlar;

  • Cinsiyet,
  • Spor,
  • Kilo,
  • Anne ve babanın ergenlik seyri,
  • Doğum ağırlığı,
  • Psikolojik, sosyal etkenler…

Ergenliğin belirtilerini inceleyecek olursak;

Kızlarda:

  • Meme gelişimi (telarj). Pübertal gelişimin en erken bulgusudur.
  • Genital bölgelerde ve koltuk atlarında tüylenme.
  • Deride yağlanma ve sivilcelenme.
  • Büyüme atılımı. Kısa zamanda gözle görülür şekilde çok yönlü olarak büyümek.
  • Vücut ağırlığı 6-15 kg arasında artabilir. Boy uzunluğu 10-20 cm uzayabilir.

Önemli bir not: Kızlarda görünen regl kanaması (menarj) ergenliğin son aşamasıdır. Maalesef çok yaygın bilinen bir yanlış kızların regl ile ergenliğe geçiş yaptığı bilgisi hakim. Fakat menarj, ergenliğin son safhasında meydana gelir.

Erkeklerde:

  • Üreme hücrelerinin oluşumu.
  • Testislerin büyümesi ve hormon salgısının zirve yapmasıyla birlikte peniste erektilite ve uyarılabilme kabiliyeti artar.
  • Genital bölgelerde ve koltuk altlarında tüylenme.
  • Deride yağlanma ve sivilcelenme.
  • Büyüme atılımı. Kısa zamanda gözle görülür şekilde çok yönlü olarak büyümek.
  • Vücut ağırlığı 7-20 kg arasında artabilir. Boy uzunluğu 10-30 cm uzayabilir.

ergenlik nedir

Ergenlikte Görülebilecek Değişimler

Başlıca beynin yapısal ve nörokimyasal değişimi, ve ardından fiziksel gelişimde değişim, duygusal gelişimde değişim görülmektedir. Başlıca beynin yapısal ve nörokimyasal değişiminden bahsetmemdeki en önemli sebep; ergenlik dönemi boyunca nöral ağların yeniden yapılandığı, bazı beyin bölgelerinde değişiklikler görüldüğü araştırmacalarca kanıtlanmıştır. Yani ergen beyninin yeniden yapılanması, yeni nöron oluşumu, sinaps oluşumu, aksonal dallanma gibi önemli beyin gelişimleriyle birlikte, beynin bütün önemli alanları ergenlik dönemi boyunca yeniden yapılanmaktadır.

Beyin yapısının değişmesiyle birlikte, fiziksel, duygusal gelişimler de baş gösterir.

Fiziksel gelişime örnek olarak, büyüme atılımlarını örnek verebiliriz. Aynı zamanda tüm kemik sisteminde büyüme hızlanır. Kemikler uzar. Hacimce büyüme, kas artışı görülür. Yüz çehresi değişiklik gösterir.

Duygusal gelişimde ise, hormon dengelerinin büyük değişimleriyle beraber ruh hallerinde belirgin ve hızlı değişiklikler gözlenir. Bunlardan bazıları;

  • Mahcubiyet ve çekingenlik.
  • Tedirgin ve huzursuz olmak.
  • Çalışmaya karşı isteksizlik.
  • Duygu durumlarında artış ve yoğunluk.

Ayrıca bu dönemde, ergenliğe girmiş bireylerde her şeyi sorgulama isteği oluşabilir. Özellikle dini, sosyal ve politik nedenler bulmaya çalışarak kendilerini adayabilecekleri bir görüş arayışına girerler.

Gelişen bedenine, cinsel ve duygusal değişimlerine ayak uydurmaya çalışan gençler, bu dönemde kimlik karmaşasına girerler ve ‘ben kimim’ sorusunun peşine düşerler.. Bu kimlik karmaşası sırasında otoriteye karşı gelme, inat etme, söz dinlememe, eleştirme gibi duygu durumlarını sıklıkla yaşarlar. Burada önemli olan gence nasıl bir yaklaşımla iletişim kurulacağını iyi bilmektir.

Tam olarak bu noktada verebileceğim en iyi tavsiye: Ebeveynlerin tutumlarıdır. Zira bir olayda ‘sen daha çocuksun’ denilen gence, başka bir olayda ‘sen kocaman adam oldun’ denildiğinde; zaten kafası, duyguları, hormonları karışık olan gencin daha fazla dengesizlik içine düşmesi kaçınılmazdır.

Peki ebeveynler ne yapmalı, ergenliğe giren bireyle nasıl sağlıklı iletişim kurmalı biraz da bunu konuşalım…

ergenlik belirtileri

Ebeveynlere Tavsiyelerim

  • Öncelikle bu sürecin geçici bir süreç olduğunu unutmamalısınız.
  • Bu sürecin çocuğunuzun için büyük bir gelişimsel evre olduğunu, bu evrede onu geliştirmek adına atacağınız adımlardan büyük olumlu dönütler alabileceğinizin bilincinde olmalısınız.
  • Tutumlarınızda kararlı olmalısınız.
  • Baskıcı ve otoriter tavırdan uzak bir yaklaşım sergilemelisiniz. Zira, ergenlikteki gençler baskıdan ve otoriteden hoşlanmaz, otoriteye karşı direnç gösterirler.
  • Çok bilinen bir yanlış; ‘ergenlerin yalnızlık isteği’dir. Evet, gelişimsel olarak bu süreçte ergenler yalnızlık ihtiyacı hissederler çünkü yetişkinliğe attıkları adımla birlikte yeni özgürlüklerini keşfetmeye başlamışlardır. (Yeni arkadaş ortamı, aşık olmak gibi) Fakat aslında gelişimsel süreçlere baktığımızda ebeveyne duyulan ihtiyaç en çok bu dönemdedir. Ergen, kendisini ve yeni kimliğini ailesine kabul ettirebilme, onlarla beraber olabilme ihtiyacını fazlasıyla hisseder. Yalnızca yanlış ebeveyn tutumlarıyla ergen ailesinden uzaklaşır. Ailesinden uzaklaşan ergenler bir fikre, bir alışkanlığa, bir topluluğa dahil olabilme güdüsüyle olumsuz gruplara dahil olabilir, olumsuz alışkanlıklar kazanabilir.. İşte tam olarak bu yüzden ebeveynlerle iletişimde doğru ve sağlıklı yöntemleri belirleyip yaklaşmak, ergen genci aileden uzaklaştırmayacak bilakis olumsuz alışkanlıklar yerine ailesine daha çok bağlı kılacaktır.
  • Son ve en önemli tavsiyem; Ebeveynler de insandır. Hatalar yapar, bilmedikleri şeyler olur, sabırsızlık girdabına düşerler.. Bunların hepsi çok normaldir çünkü ‘mükemmel’ diye bir şey yoktur. Çocuk geliştikçe ebeveynler de gelişir ve yeni şeyler öğrenirler.. Rahatlayın ve ergenlik gibi kritik dönemlerin çocuğunuzun gelişimsel sürecinin doğal parçası olduğunu unutmayın. Burada bilinmesi gereken nokta şudur; zorlandığınızı hissettiğinizde hem kendiniz hem evladınız için muhakkak bir çocuk gelişimciden destek almayı düşünün. Bu sayede daha bilinçli, daha sağlıklı ve daha mutlu ebeveynler olabilirsiniz. Ve bilinçli, mutlu ebeveynlerin kendileri gibi mutlu ve sağlıklı gelişim gösteren çocukları olur.