- Ece Hanım sizi tüm Türkiye tanıyor; fakat yine de sormak istiyoruz. Ece Vahapoğlu Alpay kimdir?
Her dönem sevdiği ve heyecan duyduğu, yeni bir şeyler öğrendiği işi yapmayı tercih eden bir dünya vatandaşıyım. Sevdiği işi yapan, paylaşan ve çok çalışan biriyim. İşletme ve Uluslararası İlişkiler okuduktan sonra önce finans sektöründe sonra medya sektöründe profesyonel hayata atıldım. Erken yaşlarda kitap yazarlığım, yazılı ve görsel basın röportajlarım, sunuculuk ve akabinde uzmanlaştığım konulardaki seminerlerim kariyerimin temelini oluşturdu. Yazar olduğum için sosyal medyada da doğru paylaşımları yapabiliyorum. Sunucu olduğum için etkili söyleşiler yapabiliyorum. Vasıflarım birbirine sinerji yaratıyor. Sağlıklı yaşam ve sporu içeren wellness ve yoga eğitmenliğim ve fit21 markam ise son yıllarda dikkatleri çeken yükselen alanlarım oldu. Emek ve enerji veren, çalışkan, öğrenen, üretken heyecanlı biriyim diyebilirim. Bir senedir de evli ve mutlu bir kadınım. Çocuklu kısmının tamamlanmasına da birkaç ay var.
- Hamileliğinizi tebrik ederiz. Nasıl geçiyor? Hamilelikte spor yapıyor musunuz?
İlk üç ay çoğu hamile gibi mide bulantılarım ve yorgunluk hallerim oldu. Akşamları çok erken saatte uyudum. Yine de tüm süreçte çalışıyordum; dışarıda toplantılar, lansmanlar, yeni kitabım, markam, davetler vs devam etti. İlk üç ay doktorum izin vermediği için spor yapamadım. 12.haftadan sonra neredeyse her sabah yoga yaparak güne başlıyorum. Açık havada yürüyorum.
Spor hayatımın her döneminde oldu ve hamileyken de özellikle yoga çok önemli. Nefesler, esnetmeler ve güçlendirmeler hem anne adayı hem de bebeğin gelişimi için önem taşıyor. Zaten bu arada hamile yogası eğitmeni de oldum. Bilgilendirici videolar da çekiyorum.
- Hamile olduğunuzu anlamadık; çok iyi sakladınız. Instagram fotoğraflarınıza bile baktığımızda belli olmuyordu.
Evet karı koca epeyce bir süre saklamak istedik. Önceki hamileliğimde maalesef bir düşük yaşadığım ve bunu paylaştığım için bu kez daha tedbirliydik. Ailemize bile geç haber verdik. Fakat son haftalarda karnım belirginleştiği için saklayacak bir durum kalmadı. Yine de ilan etmemeye özen gösterdim. Fotoğraf paylaşırken karnımda ya elim, ya kitabım, ya çantam hep bir aksesuar oldu. Tayt-atlet dar giyinen Ece yerine bol elbiseler giydim. 19. haftaya girince artık saklayamaz durumdayım. Çok şükür bebeğimiz de karnımda sağlıklı büyüyor.
- Öğrenim hayatınızdan bahseder misiniz? Ece Vahapoğlu nasıl bir öğrenciydi?
Çalışmayı, okumayı, öğrenmeyi hep seven bir çocuktum ve öğrenciydim. Çoğu okulumu birinciliklerle ve dereceyle bitirdim. Şişli Terakki Lisesi’nin ardından yurtdışına okumaya gittim. Brüksel ve Roma’da okudum. Fransa’da yüksek lisans yaptım. Öğrenmek ve öğretmek bana hep heyecan verir hala da öyle… Şimdi de mesela yoga eğitimleri aldım ve eğitmen oldum.
- Ece Hanım kaç dil biliyorsunuz?
İstanbul’da doğdum. Babam Türk, annem Boşnak. Çocukluktan gelen bir Boşnak diline, Balkan dillerine aşinalık var. Üniversiteyi İngilizce okudum. Fransızca yüksek lisans yaptım. İtalya’da yaşadım. Şu an sunuculuk yaptığım diller, Türkçe, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca.
- Gazeteci, sunucu, yazar, sporcu, wellness eğitmeni olarak sürekli kendini yenileyen, sürekli araştıran güçlü bir kadın imajını yansıtıyorsunuz. Güçlü bir kadın olabilmek adına kadın takipçilerimize neler önerebilirsiniz?
Güçlü kadın olmayı günümüzde eril enerjileri ortaya çıkaran, rekabetçi, atak, aktif, her şeyi bilen gibi sanıyorduk. Ancak son kitabımdaki keşiflerimle, daha doğrusu eski kadim bilgileri araştırıp hatırlayınca, güçlü kadının zeki, bilge, asil, sakin, sakinleştiren, akışta, kendini samimiyetle ifade eden, bereketli, arabulucu, yaratıcı, çok yönlü bir kadın olduğunu memnuniyetle paylaşmak istiyorum. “İçindeki Dişiyi Uyandır” kitabımda tüm bunları yazdım. Ve kitaptakileri önce kendimde denedim ve çok işe yaradı. Kadın enerjimi hatırladım. Bu süreçte hamile kaldım. Dişilik ve doğurganlığı simgeleyen altın ve pırlantalı kolye tasarladım. Bambaşka enerjiler ve yollar açıldı.
- Size göre wellness nedir? Wellness eğitmenliği hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Wellness bütünsel bir kavramdır. Bedensel, zihinsel, duygusal, çevresel faktörleri içeren zinde olma halidir. Bedenin sağlıklı olması kadar zihnin ve psikolojinin de iyi olması önemlidir. Wellness felsefesini benimseyerek yaşayan kişi yaşam kalitesini artırır, enerjisini yükseltir, bireysel olarak daha mutlu olur ve çevresini olumlu etkiler. Kısacası Wellness hayata dair olumlu farkındalıklarımızı arttırır.
Sadece belli dönemlerde değil, istikrarla sürekli her mevsimde her zaman dengeli ve zinde yaşamaktır. Bedenin ihtiyaç duyduğu hareketliliği sağlayan, iyi beslenen, ne az ne aşırı yiyen, iç huzuruna önem verip dua eden ve meditasyon yapan, yani fiziksel, ruhsal, duygusal ve zihinsel iyi olmaktır.
- Fit olma anlayışınız nedir? Kimler fit kadındır size göre?
Fitlik deyince aklıma, enerjik ve dişlerini göstererek gülen hafif kaslı bir kadın geliyor. Evet, bu kadın kaslı ama kadınsı hatları da var. Çok sıska ya da aşırı kaslı değil. Her bedenin kendine has bir fitliği olabilir. Yuvarlak kadınsı hatlar ama sıkı vücut benim fit anlayışıma girer. Ayrıca yeni hamilelik dönemimde gayet kadınsı yuvarlak hatlarla da fit ve sağlıklı görünebildiğimizi bizzat yaşıyorum.
- Yoğun bir programa sahipsiniz. Tüm bu yoğunluğun içinde kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Hayat felsefem zaman yönetimini iyi yaparak önce kendi mutluluğunu bulmak üzerine. Sen iyi olursan çevrene yansıtırsın ve dünyan değişir. Sabahları kimileri yataktan zor kalkar, ben erkenden uyanıp güne sporla başlayarak iyi hissediyorum. Yoga yaptığım günler farkındalığım da artıyor. Hamileliğimde de üşenmeden kendi sağlığım ve bebeğim için spor yapıyorum.
Sağlık, güzellik adına düzenli bakımlarımı da atlamıyorum. Tabii bazen yorgunluktan cilt bakımı yaptırırken uzandığım yatakta uyuya kaldığım da oluyor. Hayatta her şeyin denge olduğuna inanıyorum. Evet yoğun olabiliriz ama kendimize zaman ayırmalıyız.
- Spor ve sağlıklı beslenme hayatınızın en önemli parçalarından biri. Sağlık yaşam ile ilgili kitaplar yazıyorsunuz. Beslenme planınızdan ve hangi sıklıkla egzersiz yaptığınızdan bahseder misiniz?
Güne iyi enerjiyle başlamak için sabahları su içerek ve spor yaparak başlarım. Haftada 6 gün spor yapıyorum; farklı disiplinlerde. Bir gün fitness, ertesi gün yoga veya pilates, bazen koşu. Bu ara genelde yoga yapıyorum. Yürüyüş, pilates ve aerobik de ekleniyor.
Bedenimin harekete ve esnemeye ihtiyacı var. Spor yaptığım için iyi beslenirim. Akşam yemeklerini hafif yerim. Kırmızı eti hayatımdan epey çıkardım. Balık, beyaz et ve sebze tüketirim. Sağlıklı atıştırmalıklar bulundururum. Erken uyuyup erken kalkarım; kaliteli uyku da önemlidir. Bol su içerim.
- Seyahat etmekten hoşlandığınızı biliyoruz. Gerek Türkiye’nin gerekse dünyanın birçok yerine seyahatler düzenliyorsunuz. Gezi rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Yolculuk denince aklıma özgürlük duygusu geliyor. Kısa veya uzun seyahat fark etmez, yollarda olmayı seviyorum. Zaten hareketli ve heyecanlı bir yapım var. Yeni yerler görmek, keşfetmek ve öğrenme arzusu hep içimde var. Fiziki yolculukların hepsi aynı zamanda manevi ruhsal yolculuklardır.
Balık burcu olarak denizi güneşi severim. Yazlığımız Bodrum’da, nişanlım Ayvalık’lı. Açık havada yürüyüşler yapmayı, koşmayı, denize girmeyi, sahilde kitap okumayı çok severim. Türkiye’nin pek çok yerini de mesleğim ve özel ilgim gereği gezdim.
Seyahatlerimi, çok özel anlar hariç, sosyal medyada paylaşıyorum. Çok insanı motive edip benzer rotalara yönlendirmişliğim var.
- Son kitabınız ‘İçindeki Dişiyi Uyandır’ı yazmaya sizi iten ne oldu?
Altı ay önce fit hamilelik üzerine başka bir kitap yazmaya başlamışken başıma gelen acı bir düşük durumuyla araştırma konum birden değişti. Kendimi kısa sürede toparlayıp doğurganlığı artırma yöntemlerini araştırmaya başladım. Özellikle 40’lı yaşlardaki kadınların durumlarını irdeledim. Fark ettim ki sadece geç annelikte değil, yirmili yaşlarda da doğurganlık günümüzde sorun teşkil ediyor. Ayrıca iş hayatındaki eril enerjinin artmış olması ve kadın-erkek ilişkilerinde yaşanan sorunları da gözlemleyince yeniden kadın olmayı hatırlamayı yazmak istedim. Tam bir dişilik ve doğurganlık kitabı oldu.
- İçindeki dişiyi uyandırmak bir kadının hayatında neleri değiştirir?
Dişi enerji uyandığında, bir kadın çok daha sakin, zarif, alma verme dengesini kurmuş, bereketi kendine çeken, bilge, sevgi dolu ve çekici olur. Her şeyi ‘yapmaya’ koşturmaktan daha derin olan ‘olmak’ durumuna geçer. Akışta yaşar; hayata teslim olur. Mucizeler başlar.
- Kadınlar dişi enerjiye nasıl kavuşacaklar, birkaç tüyo verebilir misiniz?
İletişimde kullanılan cümlelerden, beden dilinde ellerin duruşuna, nefes ve yoga egzersizlerinden, zihinsel meditasyonlara, beslenme şeklinden davranış şekillerine dişi enerjiyi kullanmanın yolları var. Hepsi de bir bütün. Mesela, isteğini birine direkt söylemek yerine isteğini soruya çevirip sonuna ‘sen ne dersin?’ diye eklemek, veya bir erkekle konuşurken avuç içlerini sanki dua eder yani almaya yönelik bir şekilde açık tutmak gibi… Kadın organlarını ilgilendiren kök ve 2.çakrayı çalıştıran fiziksel egzersizleri yapmak gibi…
- Spor markanız fit21ilk çıkışıyla birlikte fark yarattı. Artık sporseverlerin, kadınların üstünde, dizilerde görüyoruz. fit21 ürünlerinizin modelliğini de siz yapıyorsunuz ve bu konuda çok başarılısınız. fit21 ismi nereden geldi?
Spor markası olduğu için marka isminde FİT kelimesi olsun istiyordum. Yıllardır anlattığım bir 21 gün felsefesi var; FİT ve 21 birleşti ve fit21 ortaya çıktı. 21 Günde İyi Hisset kitabım, 21 dakikalık workout derslerim ve 21 günde alışkanlıkları dönüştürme felsefesini yıllardır anlatınca markamın içine bu rakamın yakışacağını düşündük. Logomuz da 21.
- Marka oluşumundaki size ilham olan şeylerden biraz bahseder misiniz?
Kaliteli yerli üretimi renklerle buluşturarak sporu yaymak amacım. Yabancı markalar tüm Türk tüketicisinin satın alabileceği fiyatlarda değil; hele ki son yıllarda kurdan dolayı fiyatları çok yükseldi. Benim amacım toplumda sporu yaymak, insanları harekete geçirmek. Renkleri çok severim; hep renkli giyinirim. Renkleri, sporda aradığım modelleri ve ürünleri kendi markamda buluşturarak her ürünün en iyi üreticisini buldum. Kaliteli ve Türk malı yaptık. Ulaşılabilir fiyatlarla sunuyoruz. Online sitemizden Türkiye’nin her yerine bir günde kargo yapıyoruz. Bununla gurur duyuyorum. fit21’de spor giyimin yanı sıra bol kesim, günlük, hamile ve lohusa kıyafetleri de ekledik.
- Ofislerde ve markalar için de yoga yaptırıyorsunuz. İş’te Yoga’yı anlatır mısınız?
Hem özel hem devletten eğitimler alarak sertifikalı yoga eğitmeni olduktan sonra bunu sadece sosyal medyada veya grup derslerinde veya marka etkinliklerinde değil, aynı zamanda kurumlarda çalışanlar için de yapmak istedim. Çoğumuz masa başında çalışıyoruz; saatlerce ekranlara bakıyoruz; stres altındayız; hareketsiz kalıyoruz ve maalesef hem enerjimiz hem iş verimliliğimiz düşüyor.
İş hayatındakilere de bu bilgileri ve egzersizleri aktarmak istiyorum. Ofisten çıkıp spora vakit ayıramayanlar için ben iş yerlerine gidip orada toplu bir yoga dersi veriyorum. Nefes ve meditasyon yaptırarak işte rahatlatmalarına destek olabilirim. Kurumlarla sunucu olarak çok çalışıyorum; artık işte yoga da diyoruz.
İş’te Yoga kapsamında; kan dolaşımını artıran hareketler, ağrıları rahatlatan egzersizler, duruş bozukluğunu düzelten hareketler, nefese odaklanarak zihni boşaltarak dinlenme egzersizleri ile konsantrasyon ve odaklanma artışı sağlayan uygulamalar yaptırıyorum.
- Sosyal medyada da oldukça aktifsiniz. Sosyal medya konusunda neler düşünüyorsunuz?
Evet aktif kullanıyorum ama sınırlarımı da biliyorum. Genelde pozitif ve bilgilendirici olmaya özen gösteriyorum. Renkleri ve güzel fotoğrafları tercih ediyorum. Sağlıklı yaşam, spor, lifestyle ve seyahat ağırlıklı bir profilim var. Bundan böyle hamilelik, anne-çocuk konuları da eklenecek.
- İzin verirseniz tek kelimeden oluşan tek kelimelik cevaplı sorular sormak istiyorum.
Sağlık: Şart!
Risk: Alınır.
Beslenme: Öz
Spor: Güç
Güçlü Kadın: Bilge
Yazar, Sunucu, Wellness ve Yoga Eğitmeni Ece Vahapoğlu İletişim Bilgileri: