Merhaba Didem Hanım, Kadinja.com olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.
- Didem Hanım kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba. Öncelikle bu başarılı platformda bana yer verdiğiniz için teşekkür ederim. 1985 İstanbul doğumluyum, memleketim Sivas. 2 çocuklu çekirdek bir ailede yetiştim. 16 yaşından bu yana aktif olarak sağlık sektörünün içindeyim, 5 senedir obezite cerrahi koordinatörlüğü yapıyorum. 150 kiloyken aldığım bir kararla ameliyat oldum ve hikayem başladı.
- Obezite cerrahi koordinatörüsünüz. Koordinatör olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
Uzun seneler eczane teknisyeni olarak çalıştım. 2014 senesinde artık 150 kilolara ulaşmıştım ve tüp mide ameliyatı oldum bir devlet kurumunda. Zayıflamaya başladığım dönemde kuzenimde ameliyat olmaya karar verdi. Belçika’dan Türkiye’ye gelen ve kuzenimin ameliyatını gerçekleştiren Dr. Fakı Akın ile tanıştım ve birlikte çalışmaya başladık.
Zaten uzun yıllardır sağlık sektöründe olmam, hastalara yardımcı olmayı sevmem ve obez her bireyin zayıflayıp sağlığına kavuşması isteğim beni bu mesleğe yöneltti. Başlangıçta yapabilir miyim diye ölçüp biçtiğim ve sanırım başardığım bi alanda severek çalışıyorum.
Tüp mide ameliyatı sonrası kusma ve reflü problemlerim çok fazlaydı. Elbette artık bu işin içinde olmam ve Fakı Akın gibi işinin ehli bir doktorla çalışmam benim en büyük şansımdı. Hocam 2015 senesinde 2. ameliyatımı gerçekleştirdi ve şuan dünyada en çok tercih edilen operasyonlardan olan Rny Gastric By-pass operasyonu ile beni tekrar sağlığıma kavuşturdu. O yüzden ona sevgim ve vefa borcum çok başkadır.
- Koordinatör olarak neler yapıyorsunuz?
Koordinatör olarak hocamın hastalarını, randevuları, kontrolleri, ameliyatları her detayıyla koordine ediyorum, hastalarımızın ameliyat öncesi ve sonrası süreçlerinde destek oluyorum. Tabii obezite cerrahisi geçirmiş bir kişi olarak geçtikleri süreçten daha önce geçmiş olmam bana ve hastalarımıza bu alanda büyük katkı sağlıyor.
- Hastalara hangi konularda ve nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Hastalarımıza en başında süreçle ve operasyonlarla ilgili detaylı bilgilendirme, randevu talepleri, ameliyat öncesi tahlil ve tetkik işlemleri, ameliyat ve sonrasında ki süreçte beslenme ve merak ettikleri tüm konularda yardımcı oluyorum.
- Bir zamanlar obezite problemi yaşayan bir insan olarak bu alanda çalışmak nasıl bir duygu?
Harika bir duygu. Çok severek yapıyorum işimi ve her zaman empati kuruyorum. Hastalarımız kontrole geldiklerinde zayıflayıp sağlıklarına kavuştuklarını gördükçe mutlu oluyorum. Benim yaşadığım duyguyu herkes yaşasın istiyorum.
- Obezken yaşadığınız zorluklar nelerdi? Sizi en çok neler rahatsız ediyordu?
Obezken çok zorluklar yaşadım. En başta sosyolojik ve psikolojik baskı. Yakın çevrenizin veya dışarıda ki insanların bakışı, size karşı tutum ve davranışları incitici oluyor. Çocuklar bile bazen acımasız olabiliyor. Sokakta arkamdan çok bağırmışlardır “Ohaa şu şişkoya bakın” diye… Sonrasında sağlığım genç yaşımda tansiyon, şeker, migren, kolesterol rahatsızlıklarım vardı ve 28 yaşında düzenli ilaç kullanımına başlamıştım. Genç kızlığım asosyal bir şekilde, zayıf arkadaşlarımın giyimine ve güzelliğine özenerek geçti. İstediğinizi değil, bulduğunuzu giyinmek kötü bir duygu. Beğenilmemek, hor görülmek, dışlanmak bunların hepsini genç yaşımda yaşadım ve beni bu mesleğe iten belki de bu duygular.
- Ameliyat olma düşüncesi nasıl oluştu? Bu süreçte yakın çevrenizden destek aldınız mı?
Yukarıda belirttiğim her zorluk beni bir kurtuluş yolu aramaya itti. Çok şeyler denedim. İlaçlar, akapunktur, diyet, spor. Ama aksine günden güne kilom artıyordu ve durduramıyordum. Endokrinoloji bölümüne gittim ve ameliyatları ilk kez 2012 senesinde o zaman duydum. Gittiğim doktor bana “Didem senin diyet veya sporla verebileceğin bir kilo fazlalığı değil bu. Obezite bir hastalık ve sen hastasın bunun tedaviside ameliyat bu şekilde bakmalısın.” demişti ve ben kararımı verdim.
Ailem ilk duyduğunda karşı çıktı tepki verdi, çevrem kesinlikle ölürsün diyordu. Pes etmedim kilonun yanı sıra boş konuşan herkesle mücadele ettim ve kazandım.
- Ameliyattan sonra kaç kilo verdiniz?
80 kilo verdim. Başlangıç 150 kg varış 70 kg.
- Obezite ameliyatı olan bir kişi bundan sonraki yaşamında nelere dikkat etmelidir?
Obezite cerrahisi bize verilmiş harika bir araç. Bu yolda doğru kullanırsanız sizi hayallerinize ulaştırır. Ameliyat diyetle yapamadığınızın yüzde 90’ını sağlıyor. Mide küçük, iştahınız az daha az kalori alıyorsunuz. Ameliyat kararı verirken sil baştan başladım ve her şeyimi değiştirdim bu önemli bir detay. Toplamda 80 kilo verdim ve 6 sene oldu. Koruyorum ve geri almıyorum. Bunu diyetle asla başaramazdım. Dengeli ve düzenli beslenme hayatıma oturdu. Elbette elimden geldiğince sporla destekliyorum. Sağlıklı ve konforlu bir şekilde her şeyden yiyip içebiliyorum. Asla ameliyatları karalayanlara inanmasınlar. Bu işte doğru doktor ve ekip çok önemli hastalara sürekli bunu aşılıyoruz.
- Ameliyattan sonra sizin hayatınızda neler değişti?
Bedenim, görüntüm, çevrem, iş hayatım, sağlığım her şeyim değişti tek değişmeyen şey kişiliğim. Olumlu anlamda hayatıma artılar katan değişimler yaşadım.
- Ameliyat korkusu olan ya da obeziteden kurtulmak isteyen insanlara kendi yaşamınızdan örnekler veriyor musunuz?
Evet herkesle paylaşmaya çalışıyorum. Çünkü bende korktum bende bu süreçleri yaşadım. Kendimden sonra annem, babam, kardeşim ve kuzenimin ameliyat olmasını da destekledim ve başardılar. Ameliyatın sonu gerçekten mutluluğa giden aydınlık bir yol gibi. Herkesi aydınlatsın istiyorum. Çünkü gerçekten kişi yaşadığını bilir ve karşısındakini daha iyi anlar. Onlara biraz cesaret olabilirsem ne mutlu bana.
- Eski haliniz ile yeni halinizi karşılaştırdığınızda neler hissediyorsunuz?
Kocaman bir mutluluk. Daha hafif, daha özgür, daha naif, daha sağlıklı ve çok daha güçlü.
- İzin verirseniz tek kelimeden oluşan tek kelimelik cevaplı sorular sormak istiyorum.
Obezite: Kabus.
Cerrahi koordinatörlük: Yol arkadaşım.
Kilo: Mücadele.
Cesaret: Ben.
Obezite Cerrahi Koordinatörü Didem Yıldırım İletişim Bilgileri:
