Duygularımız biz insanlar için gelişimimizin önemli birer parçasıdır. Korku ve kaygı da her ne kadar kötü ve rahatsız edici duygularmış gibi görünse de, duygularımız arasında evrimsel olarak hayatta kalabilmemiz için en elzem duygular arasına girer. Korku ve kaygı gerekli ölçüde hayatta kalmak için gerekli olan duygulardır. Sizinle biraz ilkel çağlara gidecek olursak; ilk çağlarda yaşayan insan topluluklarının kendileri için tehlike olan yırtıcı hayvanlara karşı korku duyup daha sonra güvenli bölgelerinin işgal edilebilme ihtimali karşısında duydukları kaygı, kendilerini koruyabilmeleri için biz insanlarda savaş ya da kaç mekanizmamızı çalıştırarak hayatta kalmamızı sağlayacaktır. Bu duygular beyni düşünmesi için aktive eder ve bir noktaya kadar gelişimimiz için sağlıklı bir durumdur. Fakat her şeyin aşırısı sorun yarattığı gibi korku ve kaygının da fazlası biz insanlar için sorun yarattığı durumlar vardır.
Çocuklarda Korku ve Kaygının Nedenleri
Bu korku ve kaygı nedenlerimiz bebeklikten itibaren başlayıp gelişim düzeylerine göre farklılık gösterir. Örneğin bebekken anneden ayrılmasıyla oluşan güven ihlali bebekte kaygı nedenlerinden biridir. Daha sonraki okul öncesi ve okul çağı çocuklarda ise hayvanlardan, karanlıktan, böceklerden ve doğaüstü varlıklardan (hayalet, canavarlardan) korkma olayları ortaya çıkmaya başlar. Çocukluk çağının sonlarına doğru ise çocukların kendilerini diğer arkadaşlarıyla kıyaslandığı ve bunun sonucunda çocukların, diğerlerinin onun hakkında ne düşündüğü ve nasıl göründüğü ile ilgili kaygılar yaşadığı görülür. Korku ve kaygı genelde güven hissimiz tehlike altında olduğunda ortaya çıkar. Bazen çocuğun bir yakının kaybetmesi, evinden taşınması, okula başlaması, okul değiştirmesi, yeni kardeşinin olması gibi birçok neden çocuklarda kaygı oluşturacak etmenler arasına girer. Bunların her biri birbirinden önemli ve ayrıca konuşulması gereken konulardır.
Kaygı ve Korkusu Olan Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?
Genel bir bakış ile bakacak olursak yukarıda saydıklarımın hepsinde her çocuk bu sebeplerden ötürü kaygı yaşayacak diye bir kayde yoktur. Her çocuk kendine ait biricik ve tek olduğu gibi koku ve kaygısı da kendisine ve yaşadıklarına göre biricik ve tektir.
Bu yüzden her şeyden önce çocuğun kaygısını veya korkusunu her zaman için önemsemeli ve küçük görmemeliyiz.
Yazının en başında da belirttiğim gibi duyguların bizim için önemi çok büyüktür. Çocukların yeterli bilişsel gelişimi tamamlanmadığından duygularını ifade etmekte zorlanırlar. Bu noktada biz yetişkinler duygularını ifade edebilmeleri için onlara fırsat vermeliyiz. Duygularını ifade edebilen çocuk yaşadığı duruma ve duygusuna rahat anlam yükleyebilmesiyle zorluklara karşı baş etme stratejisi güçlenir. Bu yüzden çocuğun bunu yapabilmesi için duygularını çok iyi tanıması gerekir. Bu noktada birlikte oynayıp üzerine konuşabileceğiniz çeşitli duygu kartları ve oyunlar sizler için büyük fayda sağlayacaktır.
Kaygı uyandıran durumları tespit etmek için iyi bir gözlem yapmak gerekir. Hangi durum, yer ve zamanlarda ayrıca kimlerin yanındayken kaygısı tetikleniyor?
Bu, kaygı duyduğu duruma daha rahat yardım edebilmemiz için önemli bir gözlemdir.
Ebeveynlerin çocuklarına karşı güven veren bir rol model olması çocuğun kaygısı için önemli bir roldür. Çocuk, ebeveyninin duygu ve davranışlarını model edinir. Ebeveynlerden yayılan kaygıyı çocuklar kaydederler. Bu yüzden, kelimeler ve beden dili ile çocukların birçok şeyi modelleyebileceği ve içselleştirebileceği unutulmamalıdır. Ebeveynlerin rol model olmak açısından, olumsuz duyguları harekete geçirmeyen ve güvenli rol modelleri olmaları bu açıdan çok önemlidir.
Doğru zamanlarda maruz bırakmak da bir diğer faydalı yöntemdir. Çocuğun kaygısından kaçmasına siz de sürekli destek olursanız çocuk kaygısıyla baş etmekte daha da zorlanabilir. Örneğin; çocuğun toplum içinde konuşma konusunda kaygılı olduğu bir durumda beraber yemeğe çıkıp çocuktan sipariş vermesi ya da garsondan bir şey istemesi teklif edilebilir. Bu konuda sorumluluğu üstlenmesi kendilerine olan güveni arttıracak ve daha az kaygılı hissetmesine katkı sağlayacaktır.
Son olarak birlikte kaygı temalı masal kitapları okuyabilirsiniz. Önerebileceğim masal kitapları:
- Avucundaki öpücük – Audrey Penn: Oryantasyon sürecinde ya da ilerleyen süreçlerde okula gitmek istemeyen ve bundan kaygı duyan çocuklar için iç ısıtan bir hikaye.
- Duygularıyla Arkadaş Olan Çocuk – Lauren Rubenstein: Duyguları bir misafir gibi karşılamayı, tanımayı ve neden geldiklerini anlamayı öğretirken, sadece isimlerini söylemek yerine, onları keşfetmek, hissetmek hatta onlarla arkadaş olmak konusunda çocukları cesaretlendiren bir kitap.
- Duygularım Kitabı – Isabella Fıllıozat, Vırgınıe Lımousın, Erıc Veille: Bu bir masal kitabı değil ama 100 den fazla etkinliğin bulunduğu 5 yaş üstü çocuklar için uyarlanan verimli bir kitap.
- Arkadaşım Korku – Francesca Sanna: Soyut bir kavram olan korkuyu oldukça sevimli bir şekilde tasvir ederek çocukların daha rahat anlamlandırabilmesi için somutlaştırmış. 4 yaş ve üzeri çocuklar için uygundur.