Cinsel yönelim kişide cinsel duygu, istek ve arzuların belli bir cinsiyete karşı olan çekimidir. Cinsel yönelim karşı cinse olduğunda heteroseksüellik, kendi cinsine dönük olduğunda eşcinsellik, her iki cinse dönük olduğunda biseksüellik adı verilir. Cinsel yönelim kişinin erkek ya da kadın fiziksel özelliklerine sahip olmasıyla, yani biyolojik cinsiyet özellikleriyle doğrudan ilişkili değildir.

Cinsel yönelim sadece cinsel etkinlikle ilgili değildir; bir erkeğe heteroseksüel denilmesi için bir kadınla cinsel birlikteliği olması gerekmediği gibi, bir kadının başka bir kadınla ilgili cinsel fantezileri olması ya da cinsel ya da duygusal yakınlık duymuş olması tek başına o kişiyi eşcinsel yapmaz. Cinsel yönelim çok boyutlu olarak değerlendirilmesi gereken ve kesitsel değil ama insan yaşamının geneliyle ilgili hangi cinse çekim duyduğunun değerlendirilmesi ile anlaşılabilir.

Cinsel Yönelim Nasıl Gelişir?

Her tür cinsel yönelimle ilgili genel kabul cinsel yönelimin bir seçim/tercih sonucu olmadığıdır, zira bireyler hayatlarının herhangi bir döneminde hangi cinsiyetten kişilerden hoşlanacaklarına, aşık olacaklarına, cinsel olarak uyarılacaklarına karar vermezler.

Cinsel yönelimin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili yıllarca çeşitli alanlarda çalışmalar yürütülmüşse de tutarlı ve geçerli bir açıklamaya ulaşılamamıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar genetik, doğum öncesi ve çocukluk dönemindeki süreçleri işaret etmektedir. Bu konuya bir örnek verecek olursak; zorlu bir tuvalet eğitimi geçirip her kaka yaptığında anneden dayak yiyen veya kabız olarak geçirilen tuvalet çağının sonucunda çocuğun haz noktasının anal bölgeye yönlendirilmesi gibi başka bir örnekle; 6 yaşına kadar meme emmiş bir çocuğun haz doyum noktasının oral bölgeye yönlendirilmesi gibi.

Yapılan araştırmalara göre annenin ezildiği, dayak yediği hatta horlandığı toplum yapılarında erkek çocuklarda annenin gerçekleştiremediği görevi erkek çocuk idâme ettirme arzusuyla kendi cinsinden birine ilgi duyduğunu veya babanın pasif annenin baskın ve babayı ezdiği aile profillerinde ise kız çocuklarının yine babanın görevini idâme ettirme isteğiyle kendi hem cinsine ilgi duyduğu araştırmalarla desteklenmiştir.

Peki Cinsel Yönelim Değişir Mi? Değiştirilebilir Mi?

Değiştirmek pek mümkün olmasa da 15 yaşına kadar fark edilen farklı cinsel kimliklerde çocuğun kendi cinsiyetindeki ebeveynle vakit geçirmesi bu konuda bir olumlama yaratmaktadır. Burada bahsettiğimiz çocuğu istemediği bir ortama sokmak değil bu ortamlara aşina etmek. Mesela; erkek çocukları babaları halı saha maçına veya  playstationa oynamaya, kız çocuklarını anneler bir kahve içmeye veya kadın toplantılarına götürebilir.

Ama eğer yaş 15’ten büyük ise; cinsel yönelimin insan yaşamı içinde değişkenlik göstermediği bilinmektedir. Ancak insan cinselliği çok boyutludur ve bireyin cinselliğiyle ilgili birçok özellik zaman içinde değişiklikler gösterebilir. Bu bağlamda yönelim değişmese de cinsel yönelimin bileşenleri olan istek, ilgi, düşünce ve davranışlarla ilgili değişiklikler olması mümkündür.

Heteroseksüellik dışında cinsel yönelimi olanlar yaşadıkları toplumun hakim ölçüleri doğrultusunda bu yönlerinden huzursuzluk duyabileceklerinden, çeşitli şekillerde bu durumu inkar etmeye, farklı şekillerde adlandırmaya ya da baskılamaya çalışabilirler. Bunlar eşcinselliği ve biseksüelliği ortadan kaldırmasa da açılma sürecinin askıya alınmasına neden olabilir. Sonraki dönemlerde kendi yönelimini kabullense bile homofobik tepkilerle ilgili kaygılar nedeniyle bu yönünü en yakınları da dahil olmak üzere başka insanlardan saklamayı seçebilir.

Bu zorlu süreçte çevrenin ya da homofobik yaklaşıma sahip sağlık çalışanlarının girişimleri cinsel yönelimi değiştiremez. Sadece baskılanmasını ya da inkar edilmesini desteklemiş olur. Bu tür girişimlerin bilimsel geçerliliği yoktur ve etik değildir. Hiçbir yöntem ya da güç bir heteroseksüeli eşcinsel, bir eşcinseli heteroseksüel yapamaz.