Merhaba Büşra Hanım, öncelikle Kadinja.com olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
- Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Psikoloji lisans eğitimimi FSMV Üniversitesinde, yüksek lisans eğitimini ise FSMV Üniversitesi ve Bezmialem Vakıf Üniversitesinde “Klinik Psikoloji” alanında tamamladım.. Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimlerimi tamamlayarak BDT psikoterapisti oldum. Bunun yanında birtakım terapi eğitimlerim de bulunmaktadır. Çocuk psikolojisi ve psikopatolojisi üzerine eğitimler aldım ve çalışmalar yaptım. Oyun terapisi, aile terapisi ve cinsel terapi üzerine eğitimlerimi tamamladım. Şu an birçok yerde psikoloji öğrencilerine yönelik çeşitli eğitimler vermekteyim ve geniş kitlelere hitap eden seminerler vermektedir. Şu an uzmanlık alanlarımla ilgili arkadaşlarım ile birlikte olduğum Ema Psikolojik Danışmanlık merkezinde psikoterapi hizmeti vermekteyim.
- Sizce psikolog nedir?
Psikolog problemleri ve psikolojik rahatsızlıkları çözmek için psikoloji ile ilgili bilgi, teori ve araştırmaları kullanan kişidir. Karşısındaki kişinin bakış açısından onun yaşamına bakarak yardımcı olmaya çalışır Öğretmez, yargılamaz, etiketlemez, eleştirmez, ön yargısızdır, empati kurar. Psikolog sizin kendi çözümünüzü bulmanıza yardımcı olur.
- Psikolog ve psikiyatrist arasında ne gibi farklar bulunmaktadır?
Bu iki meslek birbirine ihtiyaç duyan ve koordineli olarak çalıştığında daha iyi sonuçlar veren uygulamalara sahiptir. Psikolog ile psikiyatrist arasındaki ilk fark eğitimleridir. Psikiyatristler, üniversitelerin tıp fakültelerinden tıp doktoru olarak mezun olurken psikologlar, üniversitelerin fen-edebiyat ya da sosyal bilimler fakültelerinin psikoloji bölümlerinden mezun olurlar ve psikolog ünvanını alırlar.Psikiyatrist ve psikolog arasındaki bir diğer fark ise ilaç yazma yetkisidir.Psikiyatristler hekim olduklarından ilaç verme, reçete yazma ve diğer biyolojik tedavileri de uygulama yetkisine de sahiptir.
- Bir psikolog olarak psikoloji alanında üniversite eğitimi dışında alınması gereken eğitimler var mıdır?
Üniversite eğitimi dışında alınması gereken birçok eğitim var. Psikoloji bölümü “artık tamamım” diyebileceğimiz bir bölüm değil. Yeniliğe, değişikliklere açık olmak ve devamlı takip etmek gerekiyor. Genellikle belirlediğimiz rotada, uzman olmak istediğimiz yolda bize destek olacak eğitimler almak daha iyi olacaktır.
- Psikolojik açıdan kişi kendisinin sağlıklı olup olmadığını nasıl anlar? Hangi durumlarda insanlar bir psikoloğa gitmelidir?
Sosyal yaşamın, iş yaşamının gerginlikleri ve koşuşturması içinde hepimiz zaman zaman kendimizi yorgun, tükenmiş, sıkıntılı, gergin hissedebiliriz. Son derece olağandır. Bazen bu sorunların, kişilerin başa çıkmakta zorlanacağı kadar ciddi ve ağır olması kişiler için çeşitli ruhsal problemlerden kurtulamaz hale getirebilir. Sorunlar ile yüzleşmek, etkenlerini doğru saptamak, çözüm arayışına girmek ve gerektiğinde profesyonel destek almak çözümü kolaylaştıracaktır. Böyle durumlarda kişinin bir uzmandan destek alması daha sağlıklı hissettirecektir.
- Psikologlar danışanlarına nasıl yardımcı olmaktadırlar?
Her danışan biricik ve özeldir. Aldığımız eğitimler sonucunda terapi türlerinin belli akışları olmaktadır. Fakat her danışanın kendine özel değerlendirilmesi ve bu yönde bir terapi süreci oluşturulması gerekmektedir. Psikolog, duygusal ve davranışsal sorunları değerlendirebilen, sınıflandıran ve tedavi edebilen, eğitimli bir profesyoneldir. Psikolog sorunlarınızı çözebilecek kişidir.
- Birçok kişi “Psikologa anlattıklarımı psikologum da başkasına anlatır mı?“ gibi düşüncelerden dolayı bir psikologa gitmekte sorunlar çıkarmaktadırlar. Bunun için danışacak olan kişilere neler söylemek istersiniz?
Gizlilik, psikolojinin etik kurallarından biridir. Biz işini layıkı ile yapan psikologlar gizliliğinizi diğer tüm mesleklerden çok daha ciddiye alıyoruz. Gizliliğinizi korumak için yasalar da vardır. Psikiyatristler ve Psikologlar hasta ya da danışanlarının kendilerine aktardığı bilgileri titizlikle korumak konusunda yasal düzeyde de sorumludurlar. Bu konuda yasal haklarınızı öğrenmek için meslek odaları ile iletişime geçebilirsiniz. İlk ziyaretinizde, psikolog size gizlilik politikalarını açıklayan yazılı bilgiler verebilir ve isteğiniz olursa kişisel bilgilerinizin nasıl ele alınacağını açıklamalıdır.
- Psikoterapi ne kadar sürmektedir?
Psikoterapi, insan psikolojisinin bireysel, kişiye özgü ve biricik oluşundan ötürü kişiden kişiye göre değişen, farklılaşan bir süreçtir. Aynı psikolojik sıkıntı ile başvuran iki farklı birey tamamen aynı terapi protokollerinin uygulanması durumunda dahi aynı sürede ve aynı seviyede sonuç almayabilir. Bireyin kişilik yapısı, geçmiş yaşam deneyimleri, problemin niteliği, kişinin o güne kadarki baş etme yöntemleri ve başa çıkma becerileri, kendisine, diğer insanlara ya da dünyaya yönelik kalıplaşmış inanışları gibi faktörler psikoterapi sürecini etkilemektedir.
- Danışanlarınıza uyguladığınız testler nelerdir?
Psikoterapi sürecinde bahsettiğimiz gibi danışanlarıma uyguladığım testler de bireyin psikolojik sıkıntısına bağlı olarak değişmektedir.
- Daha çok yetişkinlere mi yoksa çocuklara yönelik mi çalışmalarda bulunuyorsunuz?
Hem çocuk hem de yetişkinlerle çalışmak üzerine eğitimler aldım ve bir çok çalışma yaptım. Şu an çocuk, ergen ve yetişkinlere yönelik çalışmalar yapmaktayım. Fakat çocuk psikolojisi konusuna daha ilgiliyim.
- Çocuklar ile mi yoksa yetişkinler ile mi çalışmak daha zor?
Çok fazla değişkenlik gösteren bir konu. Psikolojik sıkıntıya göre değişebiliyor. Alanda ikisi ile çalışmak da zor olabiliyor zaman zaman. Çocukla çalışmanın keyifli tarafları olduğu gibi zorlayıcı zamanları da olabiliyor.
- Çocuklar ile çalışırken özel teknikler uyguluyor musunuz?
Çocuk, ergen ve yetişkinle çalışırken özel teknikler uyguluyorum. Yani her alanın kendine özel uygulamaları elbette oluyor. Önemli olan teknikleri bireye uygun hale getirmektir.
- Evlilik terapisi için gelenlerin sorunlarını genellikle birbirine benziyor mu? Farklı karakterde iki insanı nasıl ortak bir noktada buluşturabiliyorsunuz?
Her ilişki farklı olduğu İçin evlilik terapisi için gelenlerin sorunları da genellikle farklı oluyor. Evlilik Terapisi bireysel terapiden farklıdır, ilişki odaklıdır ve danışanların ilişki içindeki kendiliklerine odaklanır. Evlilik terapisinde değişim, çözüm odaklı bakmayı gerektirir. Çözüm odaklı bakmak, her iki tarafın da, “Sorunların çözümü İçin ben ne yapabilirim?” bakış açısı geliştirmesi demektir.
- Ülkemizde cinsellik ile ilgili konular genelde konuşulmaz, ayıp sayılır. Bu durum ile ilgili başvuran kişiler sizinle konuşmakta zorluk çekiyorlar mı? Sizler böyle durumlarda terapi uygulamaya nasıl başlıyorsunuz?
Cinsel terapistlerin öncelikli amacı bireyleri cinsellik konusunda eğitmektir. Cinsel terapilerde öncelikle cinsel sorun yaşayan kişilere sorular sorarak sorunların kaynağını öğrenmeye çalışıyorum. Konuyla alakalı bazı zamanlar konuşmakta zorluk yaşasalar da zamanla bu durum aşılmaktadır.
- Türkiye’de psikologluğun geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Psikoloji ülkemizde yeni yayılmaya başlayan ve gelişmekte olan bir bilim dalıdır. Psikoloji alanı üniversitelerden çok fazla mezun vermekte. Bu alanda hizmet verecek fazla insan olacak bu güzel bir şey ama önemli olan bir nokta var ki bizim bölümün insanın ruhuna hitap eden ve çok dikkat edilmesi gereken bir alan olduğu. Bu hususta titiz davranan, etik kurallara dikkat eden psikoloji mezunları görmek dileğindeyim.
- Psikoloji eğitimi almak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Bu alanı düşünen gençlerimiz için tavsiyem, kendi karakteristik özelliklerini ve kişisel meraklarını bu boyutta değerlendirmeleridir. Psikoloji, insanı anlama motivasyonu ile okunur. Psikoloji insanın yaşantısına çok şey katar. Anlamaya, anlamlandırmaya önce kendinden başlar insan. Farkındalığı artar. Bu da kişiye bir meziyet kazandırır. İlişkilere, olaylara, dünyaya bakışı farklılaşır ki bu da kişinin hayatını daha anlamlı hale getirir. Psikoloji okumak meşakkatli bir süreç; ancak kazanımları büyüktür.
- İzin verirseniz birkaç kelimeden oluşan tek cevaplı sorular sormak istiyorum.
Psikoloji: Ruh bilimi.
Aile: Yaşantımızın en önemli parçası.
Fobi: Aşması tahmin edilenden daha kolay olan yoğun kaygı duygusu, mantıktan ziyade duygularımızla ilgili bir durum.
Uzman Klinik Psikolog Büşra Tonyalı İletişim Bilgileri:
