1.) 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un amacından ve hangi grubu koruduğundan bahseder misiniz?

6284 Sayılı Yasa’nın 1. Maddesi’nde kanunun amacı şu şekilde açıklanmıştır:

“Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla, alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”

Yukarıda yer verildiği üzere;

6284 sayılı yasanın 1.maddesinde “AMAÇ” olarak;

“Şiddete” uğrayan,

veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin,

– keza “Tek taraflı ve ısrarlı takip mağduru olan” kişilerin korunması,

bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin hususlar belirlenmiştir.

2.) 6284 Sayılı kanuna göre şiddet nedir?

Kanuna göre şiddet; kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesi veya acı çekmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı, ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı, ifade etmekte olup, şiddet kavramını 4 ana başlık altında incelemek mümkündür.

– Fiziksel Şiddet; Tokat atmak, dövmek, tekmelemek, odaya ya da eve kilitlemek, itmek, yumruklamak, silah ya da kesici aletle yaralamak, yakmak, gerektiği halde tedavi olmasını engellemek vs.

– Psikolojik şiddet; Bağırmak, hakaret etmek, küçümsemek, alay etmek, arkadaşları, ailesi ya da akrabalarıyla görüşmesini engellemek, her an nerede olduğunu kontrol etmek, evden dışarı çıkmasını engellemek, hiçbir konuda söz hakkı vermemek gibi

– Cinsel şiddet; Evli olduğu kişi bile olsa istemeden cinsel ilişkiye zorlama, çocuk doğurmaya ya da doğurmamaya zorlama, zorla evlendirme, istemediği halde kürtaja zorlama, cinsel içerikli tacizler, namus gerekçesiyle öldürme ya da öldürmeye zorlamak gibi.

– Ekonomik şiddet; Çalışmak ya da çalışmamaya zorlamak, parasını ya da banka kartını alıp vermemek, hiç para vermemek, ailenin parası ve tasarruflarıyla ilgili hiç fikir sormamak, şahsi ziynet eşyalarını zorla alıp satmak gibi.

kadına şiddet

3.) 6284 Sayılı yasa kapsamında alınabilecek tedbirler nelerdir?

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa kapsamında uygulanacak tedbirler çok çeşitli olmakla birlikte, koruyucu ve önleyici tedbirler olmak üzere 2 ana başlık altında toplanmaktadır.

Koruyucu Tedbir Kararları

  • Mağdurun iş yerinin değiştirilmesi
  • Mağdurun evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yerinin belirlenmesi
  • Türk Medeni Kanunu’nun aradığı şartların varlığı hâlinde ve talep üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması
  • Mağdurun hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenebilmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde hâkim tarafından bilgilendirildikten ve onay alındıktan sonra kimlik ve diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesine dair karar verebilir.

Hâkim olayın özelliğine göre yukarıda sayılanlara veya başka tedbirlere karar verebilir.

Önleyici Tedbir Kararları

  • Şiddet mağduruna yönelik, şiddet uygulayanın tehdit, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması
  • Şiddet uygulayanın birlikte yaşanılan konuttan derhal uzaklaştırılması, müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
  • Şiddet uygulayanın korunan kişilere, bu kişilerin konutuna, iş yerine ve okuluna yaklaştırılmaması
  • Çocuklarla ilgili daha önceden verilmiş bir kişisel ilişki kararı varsa görüşmenin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlandırılması ya da tümüyle kaldırılması
  • Şiddet uygulayanın gerekli görülmesi hâlinde mağdurun yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına (kendilerine şiddet uygulanmamış olsa da) yaklaşmaması
  • Şiddet uygulayanın, mağdurun kişisel eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi
  • Şiddet uygulayanın mağduru iletişim araçlarıyla veya başka yollarla rahatsız etmemesi
  • Şiddet uygulayanın bulundurması ve taşımasına izni olan silahlarını kolluğa teslim etmesi
  • Şiddet uygulayan kamu görevi nedeniyle silah taşıyorsa bu silahı kurumuna teslim etmesi
  • Şiddet uygulayanın alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması, bu maddelerin etkisindeyken mağdura veya bulunduğu yere yaklaşmaması, bağımlılığı varsa tedavi görmesinin sağlanması
  • Şiddet uygulayanın bir sağlık kuruluşuna muayene ve tedavi için başvurması, tedavisinin sağlanması

Hâkim şiddet uygulayanla ilgili olarak yukarıda sayılan tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzeri nitelikteki başka tedbir kararları verebilir. Ayrıca gerek görülmesi hâlinde hâkim Çocuk Koruma Kanunu’nda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile Türk Medeni Kanunu’na göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verebilir.

4.) 6284 Sayılı yasa bahsetmiş olduğunuz tedbirler haricinde ne tür haklar sağlıyor?

– İlk olarak sığınak talep etme hakkından bahsedebiliriz. Şiddete uğrayan kadınlar ilk anda güvenli bir yere ihtiyaç duyduklarında herhangi bir şehirde barınma yeri isteyebilirler. Sığınakların adresleri ise gizli tutulur ve bu bilgilere kimse ulaşamaz. Şiddet durumunda en yakın Karakola, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (KOZA), Cumhuriyet Başsavcılığına, Kaymakamlığa, Valiliğe ve Aile Mahkemeleri’ne başvurabilir ve sığınma talep edebilirsiniz. Önemli olan nokta ise ŞÖNİM, Karakol ya da Kaymakamlık/Valilik şiddet gören kadını sığınağa yerleştirmekle görevlidir ve bunun için herhangi bir mahkemenin kararı gerekmez.

Şunu belirtmek gerekir ki, gece yarısı ya da haftasonu karakola gitmek zorunda kalsanız dahi, polisin sizi en yakın sığınağa ulaştırması gerekir. Eğer bölgede sığınak yoksa ya da sığınakta yeterli yer bulunmuyorsa polis sizi hemen güvenli bir mekâna götürüp güvenliğinizi sağlamakla yükümlüdür.

– İkinci olarak geçici koruma (yakın koruma) talep edebilirsiniz. Şöyle ki; Şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali olan kişinin size zarar vermesinden endişe ediyorsanız, dışarı çıktığınızda, işe giderken vb. size eşlik edecek bir polisin görevlendirilmesini isteyebilirsiniz. Bunun içinde yukarıda belirtmiş olduğumuz kurumlara başvurabilirsiniz.

– Üçüncü olarak geçici maddi yardım talep edebilirsiniz. Bu yardım, şiddete uğramanız ve ardından doğacak ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz için 6284 sayılı Kanun kapsamında size verilebilecek maddi yardımdır. Geçici maddi yardım diğer sosyal yardımlardan bağımsız olarak, şiddete maruz kaldığınız için 6284 sayılı Kanun kapsamında tanınan ayrı bir haktır. Yanınızda çocuğunuz varsa onlar için de ayrıca ödeme talep edebilirisiniz. Bu yardım için size en yakın kaymakamlığa başvurabilirsiniz.

– Dördüncü olarak çocuğunuz varsa ve henüz bir boşanma davası açmamışsanız, bu kanun kapsamında çocuklarınızın geçici velayetini isteyebilirsiniz. Evlilik devam ettiği sürece velayet anne ve baba tarafından ortak kullanılır. Ancak eşinizin size ve çocuklarınıza şiddet uygulaması durumunda, aile mahkemesi velayeti geçici olarak size verebilir. Ayrıca, daha öncesinde bağlanmış bir nafakanız yoksa kendiniz ve çocuklarınız için nafaka talebinde de bulunabilirsiniz.

Bunlar haricinde pek çok hakka sahip olduğunuzu unutmayın.

ailenin korunması

5.) Bir avukattan destek almak gerekli midir?

Kanuni haklarınızı elde etmek için bir avukatınızın olması gerekmiyor, ancak bir avukattan yardım almak süreç içerisinde hatalı işlem yapmanızı önleyebileceği gibi sonuç almanızı da kolaylaştırabilir. Eğer bir avukatınız yoksa, hukuk davaları için (boşanma, 6284 sayılı Kanun gereği tedbirler, tazminat davaları vb.) yaşadığınız ildeki baronun Adli Yardım Servisi’ne ikametgâh belgesi, fakirlik belgesi ve kimlik fotokopisiyle başvurarak ücretsiz avukat ataması yapılmasını talep edebilirsiniz. Baro, ihtiyaç dahilinde size ücretsiz bir avukat tayin edecektir.

6.) Tedbir kararları ne kadar süre için verilir?

Kararlar ilk seferde en fazla altı ay için verilebilir. Ancak gerekli görülmesi hâlinde bu süre hâkim tarafından uzatılabilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir. Şiddet olduğu sürece uzatmanın bir sınırı yok.

7.) 6284 Sayılı yasanın korumasından erkeklerin yararlanamayacağı yönündeki görüş doğru mu?

6284 Sayılı yasadan sadece kadınlar değil erkekler, çocuklar ve eşcinseller de faydalanabilir. Yasa kadınlar, erkekler, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması amaçlanmıştır. Bu yasayla kadın-erkek eşitliğine dayalı hızlı ve etkili bir süreç izlenir. Yani bir erkek karısından şiddet görüyorsa ya da şiddet tehlikesi altındaysa erkekler de bu yasadan kadınlar gibi faydalanabilir.

8.) Şiddete karşı destek alınabilecek kurumlar nelerdir?

ALO 183 aile, kadın, çocuk ve engelli sosyal hizmet danışma hattı

– ALO 183 dışında acil durumlarda başvurulabilecek telefon hatları şunlardır:

ALO 155 Polis İmdat

ALO 156 Jandarma İmdat

112 Acil

– Aile ve sosyal politikalar il müdürlükleri

– Şönim (şiddet önleme ve izleme merkezi)

– Kadın sığınma evleri

– Sağlık kuruluşları

– Barolar

– Kadın sivil toplum kuruluşları

– Belediyelerin kadın danışma merkezleri

9.) Tedbire başvuru usulü nedir?

– Şiddet mağduru veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunanlar, bulundukları yerin yakınındaki polis veya jandarma karakoluna başvurarak şikâyette bulunabilirler. İkametgâhınızın olduğu yer şartı yok. Şiddet mağduru neredeyse tedbir orada uygulanır. Polis veya jandarma, derhal tedbir alınması gereken durumlarda önleyici ve koruyucu tedbirleri alır, diğer durumlarda Cumhuriyet savcılığına yönlendirir.

– Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi altında bulunan kişiler, adliyede Cumhuriyet Savcılığına da başvurarak şikâyette bulunabilir ve gerekli tedbirlerin alınmasını isteyebilirler. Tabi savcılığa bildirilen taleplerin asıl karar merci de yine Aile Mahkemesi Hakimleri olmaktadır.

– Şiddet mağduru veya şiddete uğrama riski olanlar, bulundukları il veya ilçenin Aile Mahkemesi hâkimliğine giderek, şiddeti önlemeye yönelik tedbirleri ve koruyucu tedbirlerin alınmasını isteyebilirler. Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimine başvuruda bulunulabilir. Hâkim gerekli olan önleyici ve koruyucu tedbirlere karar verir.

Başvuru yaparken kimlik ve adres bilgilerinizin gizli tutulmasını talep edebilirsiniz.

10.) Şiddete uğrayan birini gören herkes ihbarda bulunabilir mi?

Tabiki, herhangi birinin şiddete maruz kaldığını tanık olursanız 6284 sayılı Kanun’a göre, durumu 155’i arayarak şikayet ya da ihbar edebilirsiniz. Kanunun 7. maddesine göre ihbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.

11.) Yasa kapsamında tedbir talep eden kişinin herhangi bir masrafta bulunması gerekir mi? 

Bu kanun kapsamında yapılacak başvurular için harç, posta pulu vb. için hiçbir masraf alınmamaktadır.

12.) Tedbire karar verilebilmesi için delil sunmak gerekli midir?

6284 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 3. Fıkrasında yer alan düzenleme; “koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir.” şeklindedir.

Koruyucu tedbir kararları, şiddet mağdurlarına yönelik olması sebebiyledir ki, bu tedbirlere başvurmak için şiddetin uygulandığı konusunda delil veya belge aranmamaktadır.

Oysa önleyici tedbirler, şiddet uyguladığı iddia edilen kimselere yönelik olması ve bu kimseler hakkında bazı kısıtlamalar getirmesi sebebiyle delil veya belge aranmadan verilemeyecektir. Kanun koyucu, koruyucu tedbirlere ilişkin olmak üzere kabul ettiği “delil veya belge aranmama” şartını önleyici tedbirler açısından benimsememiş, “önleyici tedbir kararları geciktirilmeksizin verilir” demekle yetinmiştir.

13.) Hakim tarafından hükmedilen tedbirlere itiraz mümkün müdür?

Evet, 6284 Sayılı kanunun 9. maddesinde itiraz usulü düzenlenmiştir. Buna göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

14.) Tedbir kararlarına uyulmamasının yaptırımı nedir?

6284 sayılı yasa kapsamında verilen tedbir kararı ihlal edilirse, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi 15 günden 30 güne kadar değişkenlik gösterebilmektedir. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçememektedir. Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir.

Aynı şekilde zorlama hapsi kararına karşı da itiraz yolunun açık olduğunu belirtmekte yarar vardır.

15.) Zorlama hapsi kararları sicile işler mi?

Hayır, zorlama hapsi kararları tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez.

16.) Son dönemlerde mağdurlar tedbir kararlarının kendilerini korumadığından bahsediyor. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

Şöyle ki, koruma kararı mahiyeti gereği aciliyet gerektiren kararlardandır. Mağdurun koruma kararı için ilgili kuruma başvurması durumunda en geç 24 saat içerisinde hakim tarafından bu kararın verilmesi gerekmektedir. Hakim tarafından verilen kararın şiddet uygulayana tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren 2 haftalık itiraz süresinin bulunması söz konusu koruma kararının “koruma” gücünü azaltmaktadır. Aynı şekilde koruma kararına aykırılık halinde talep edilmesi halinde zorlama hapsine karar verileceğine değinmiştik. Yine zorlama hapsi kararının şiddet uygulayana tebliğinden itibaren 2 haftalık itiraz süresi bulunmaktadır.

Ancak bilindiği üzere koruma kararının şiddet uygulayana tebliği çok uzun sürelerde gerçekleştiriliyor ve tebligat yapılana kadar geçen sürede şiddet görenin başına her şey gelmesi mümkün. Örneğin, mahkeme koruma kararına hükmediyor ve koruma kararı şiddet uygulayana çeşitli sebeplerle (mahkeme kaleminin yoğunluğu yahut memurların sorumsuzluğu gibi) geç tebliğe çıkarılıyor. Kişiye ulaşması da bir süre alıyor ve aradan “ay” ile niteleyebileceğimiz uzun süreler geçebiliyor. Kişi, bu süre içerisinde hakkında önleyici ve koruyucu tedbir verilen kişiye çok kez şiddet uyguluyor hatta mevzu bahis olaydaki gibi bu kadınları/çocukları öldürüyor.

Tam bu noktada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor; koruma kararı şiddet uygulayana tebliğ edilmediği için, bu kişiye bu ihlalleri sebebiyle zorlama hapis cezası verilemiyor.

17.) Tedbir kararının sürekli ihlal edilmesi halinde daha etkili bir mekanizma ya da resmi kurumun/ kolluk kuvvetlerinin görevini ihlal ettiğine yönelik başvurular yapılabilir mi?

Aslında 6284 sayılı kanunun uygulama yönetmeliğinin 34/5’te koruma kararının yerine getirilip getirilmediğinin kolluk tarafından denetlemesi düzenlenmiştir. Maddede şiddet uygulayan kişinin önleyici tedbirlere uyup uymadığının kontrol edilmesi gerekliliği öngörülmüştür. Bu kontrol korunan kişinin; bulunduğu konutun haftada en az bir kez ziyaret edilmesi, ikinci derece dâhil olmak üzere yakınları ile iletişim kurulması, komşularının bilgisine başvurulması, oturulan yerin muhtarından bilgi alınması, bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapılması, şeklinde yerine getirilir. Böyle bir düzenlemenin bulunmasına rağmen uygulandığını görmüyoruz.

Bu kontrol mekanizmasının amacı şiddet uygulayan kişinin kendisinin kontrol altında olduğunu hissetmesidir esasında. Oysa uygulamada, bu kişilere karar açıklandıktan sonra tanrıya emanet bir durum söz konusu.

Örneğin, kararların uygulanıp uygulanmadığını kontrol eden kolluk kuvveti üzerinde bir denetim/yaptırım mekanizması uygulanabilir. Diyelim ki; kararın ihlali gerçekleşti, oradaki polis merkezinin 35’inci maddeyi işletip işletmediğine ilişkin bir üst makamca ya da mahkemece bir rapor istenebilir. Gerekli rutin gerçekleştirilmemişse, mesleki sorumluluk gündeme gelebilir.

Kolluk görevlileri başta olmak üzere diğer kurumların görevlerini ihmal etmeleri halinde TCK md. 257’de düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma suçu oluşacaktır. Maddeye göre;kamu görevlisinin yapmakla görevli olduğu görevini yapmaması, kamu görevlisinin görevini kanunun öngördüğü şekilde yapmaması ve kamu görevlisinin görevini zamanında yapmayıp geciktirmesi yani görevini ihmal etmesi halinde görevi kötüye kullanma suçu ortaya çıkacaktır.

İhmal suretiyle, yani görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya geciktirme göstererek görevi kötüye kullanma suçunun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Şikayete tabi bir suç değildir savcılık tarafından resen araştırılması gerekmektedir.

18.) 6284 sayılı yasanın etkili olduğunu düşünüyor musunuz?

Maalesef ki 2012’den beri yürürlükte olan 6284 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana, kadın cinayetlerini arttırdığı hususu, istatistikler ile de tescillenmiştir.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan verilere göre; 2011 yılında 121 kadın cinayeti vakası rapor edilirken, 6284 sayılı yasanın çıkarıldığı 2012 yılında, bu sayının 210’a, 2013’te 237’ye, 2014’te 294’e, 2015’te 303’e, 2016’da 328’e ulaştığı net olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Böylece; her ne kadar kadına yönelik şiddeti önleme amacıyla hazırlanmış olsa da Türk aile yapısı dikkate alınmadan hazırlanan 6284 sayılı kanunun, yukarıda yer alan resmi veriler dikkate alındığında, şiddetin önlenmesine fayda sağlamadığı ortadadır.

Elimizdeki bu yasa maalesef ülkemiz kadınlarını korumak için yeterli değildir.

19.) 6284 sayılı yasanın suistimal edildiği görüşüne katılıyor musunuz?

Yasanın suistimal edildiğine ilişkin örneklerle karşılaşmak mümkün. Özellikle koruma tedbirinin Aile Mahkemesi Hâkimi tarafından verilmesi için, herhangi bir belge ya da delile ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, koruyucu tedbir talep eden kişinin, kötü niyetli olması halinde yasa açıkça kötü niyetli amaca hizmet etmiş olacaktır. Bu hüküm, şiddet mağduru kadınlar için, etkili bir koruma sayılabilmekte ise de uygulamada ne yazık ki, bazı durumlarda adeta kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep olmaktadır.

Ancak belirtmek gerekir ki; alınan tedbirlere rağmen şiddete uğrayan kişi sayısı oldukça fazla. Suistimal edilmemesi adına yeni çözümler üretmek gerekirse de bu çözüm tedbire karar verilmesini zorlaştırmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir