Eyvah Çocuğum Yemiyor!

0
254
çocuğum yemiyor

Günümüzde bir çok ailenin sıkıntısı, çocukların yemek seçmeleri ve yeterince yemiyor olmaları. Elinde yemek tabağı ve kaşıkla çocuğun peşinden koşturan anne tablosunu hepimiz çok iyi biliyoruz, bir çok kez gördük ve yaşadık. Çocuğu için besin değeri yüksek, vitamin açısından değerli ve gelişimine destek sağlayıcı yemekler hazırladıktan sonra çocuktan red cevabı alıyor olması anneyi hayal kırıklığı ve öfkeye sürükleyebiliyor. Bugün ebeveynler hala bu klasik düzende yaşamaya devam ediyorlarsa, şimdi bu düzeni değiştirme zamanı.

Bir çok anne yemek zamanı geldiğinde çocuğu ile adeta bir savaş başlatır. Evin içinde köşe kapmaca oynanır, kendisinin peşinden bu denli koşturulduğunu gören çocuk, yememe işini daha da uzatır ve tüm sınırları zorlar. Çocuklar için yaklaşık 2 yaş civarı kendi bağımsızlıklarını kazanmaya başladıklarını fark ettikleri dönemdir. Bu yaş çocukları artık bağımsız olarak yani anneye ihtiyaç duymadan yemek yiyebildiklerinin ve tuvalet ihtiyacını giderebildiklerinin farkına varmaya başlar. Artık çocuk da güçlüdür, olayı o da yönetebiliyordur ve bundan ötürüdür ki, bu yaş civarı çocuklar tuvalet eğitimini zor kabullenebilir ve yemek yememe problemleri çıkarabilir.

Bazen çocuklar annelerinin üzüldüğünü, ağladığını ve kendisi için uğraştığını görünce de yemeyi reddeder, bu çoğu zaman hem ilgi çekmek hem de olayı yönetebilmek adınadır.
Bu konuda anne-babanın dikkatli olması gereken bazı hususlar var.

Öncelikle çocukla çatışma haline girmekten kaçının, böylelikle onun gelişimini de etkileyen bu yeme aktivitesini kötü etkilemeyin. Aynı zamanda öfkenizi bu konuda yönetebilmeyi ve sabırlı olmayı öğrenin.

Unutmayın hiçbir çocuk o gün yemek yemedi diye açlıktan ölmez. Eğer sofraya yanaşmıyorsa üzerine gitmeyin, diğer öğün gelene kadar yemek seçeneği de sunmayın. Birkaç saat sonra acıktığını ifade ederse, yemekleri sadece yemek saatinde yiyebiliyoruz, sofraya gelmemek senin tercihindi, bu nedenle diğer yemek saatine kadar beklemek zorundasın gibi bir ifade kullanılmalıdır.

Çocuğunuz yemek vakti yaklaştığında oyun oynuyorsa,15-20 dk öncesinde yemeğe oturulacağını haber verin, böylelikle oyunu kesilmiş olmaz ve kendisini kötü hissetmez.
Ebeveynler de mümkün olduğunca yemek seçmemelidir. Örneğin, baba ıspanak, pırasa, bamya gibi yemekleri seçiyorsa çocuk da model alarak öğrenme yolu ile o yiyecekleri yemeyebilir.

Yemek yeme alışkanlığı herhangi bir odada çocuğun peşinden koşturarak değil de, yemek masasında, saati geldiğinde, herkesin oturma yerinin belli olduğu bir masada düzenli bir şekilde yapılmalıdır.

En önemli konulardan birisi ise, çocuk o günkü menüyü reddediyorsa, duygusal davranıp alternatif ikinci bir yemek menüsü hazırlamamaya dikkat etmek. Eğer kahvaltıda yumurta varsa ve yumurta tercih edilmiyorsa seçeneğimiz şöyle olmalıdır. “Kahvaltıda omlet mi, haşlanmış yumurta mı yoksa patatesli yumurta salatası mı istersin?” şeklinde içinde yumurtanın da bulunduğu seçenekler sunulmalıdır.

Küçük yaş çocuklar da özellikle yemek yeme alışkanlığı ve severek yeme davranışı kazandırmak istiyorsak, bize yardımcı olacak olan oyun ve eğlence ile bu kazanımı verebiliriz. Çocuğun tabağı hazırlanırken yiyeceklerden hayvan figürleri ve gülen surat gibi şekiller yapılabilir.

Ayrıca çocuğa sürekli yemeğini bitir, yemeğini çabuk ye gibi komutlar vermemeye özen gösterilmelidir, zira yemek yemek doğal bir süreçtir, zorla ve dayatma ile yapışacak bir iş değildir.

Önceki İçerikVajinismus Nedir ve Nedenleri Nelerdir?
Sonraki İçerikMontessori Eğitiminde Hassas (Duyarlı) Dönemler
2014 yılında İngilizce Psikoloji bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun oldum. Üniversite yıllarında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ve Akdeniz Üniversitesi AMATEM’de stajlarımı tamamladım. Mezun olduğum yıl özel bir rehabilitasyon merkezinde yaklaşık 1,5 yıl hizmet verdim. Yine paralel olarak özel bir güvenlik kursunda kursiyerlere ‘Etkili İletişim’ dersi verdim. Takip eden yıllarda kurucu psikoloğu olduğum kendi ofisimde yaklaşık 2 yıl çocuk, ergen, yetişkin ve çiftlerle bireysel seanslar yaptım. Mezuniyetimden itibaren donanımlı bir psikolog olmak adına birçok terapi eğitimi aldım. EMDR I.ve II. düzey eğitimim mevcut. Ayrıca Bilişsel Davranışçı Terapi, Bilişsel Varoluşçu Terapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Gottman Çift Terapisi Eğitimim mevcut. Çocuklarla çalışırken Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve Çocuk EMDR kullanmaktayım. Ayrıca MOXO Dikkat Testi, WISC-R Çocuklarda Zeka Ölçeği, DENVER II Gelişim Tarama Testi, AGTE, Çocuk resimleri değerlendirme ve analizi gibi değerlendirme eğitimlerimde mevcut. Şu an Ankara’da Ayşe Kazazoğlu Danışmanlık Merkezi'nde aktif olarak yüz yüze ve online danışan görmekteyim.

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
Adınızı yazınız