1. Merhaba, röportaj için teşekkürler, öncelikle kimdir Sema Özcan bize kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle ben teşekkür ederim. 1987 Tarsus doğumluyum. Çoğunluk gibi yaramaz bir öğrenci olarak başladığım öğrenim hayatım lisede değişti. Öğrenci başkanlığı, sınıf birincilikleri galiba mesleğimi bulmuştum. Yüksek öğrenimimde aynı yolda devam etti. İnsan sevdiği mesleği yapınca yorulmazmış derler. Sürekli çalıştım ama hiç yorulmadım.
Şu an durum farklı belki ama benim mezun olduğum yıllarda işsizlik hat safhadaydı. Eskişehir’de ne uzar ne kısalırım dedim ve ailemin de onayıyla İzmit’e yerleştim… Başta Tüpraş Rafineri olmak üzere İzmit, Gebze, Hereke dahil olmak üzere bütün sahildeki tesislerde ve limanlarda küçük yahut büyük bir çok projede görev aldım… Bu iş sektöründe çalışmaya başlamamda ve iş sevmemde bir kaç isim hayatımda dönüm noktası olmuştur. Başta şirket sahibi Oktay Ozansoy. Nazikliği, beyefendiliği ve çalışanları ile gerektiğinde arkadaşlığı ile yönetici olarak tanıdığın en mükemmel insanlardan biridir. Kendisi çalışmak çok fazla zordur. Fakat yıllar geçtikte sonra onun çalışanlarını neden zorladığını anlayabildim. O bizi bu kadar zorladığı için biz zirveye koşa koşa çıkmışız fark etmeden.
Ben, Makina Mühendisi Yunus Emre Kasarcı ve tabi ki İnşaat Mühendisi Mert Mengüç hepimiz Oktay Ozansoy’un hamurunda yoğrulan bu işe girdiğimizde sektörde çok yeni gençlerdik ama birbirimiz ile mükemmel bir uyumla senelerce çalıştık. Şimdi şirket isimlerimiz farklı olsa da hala birlikte bir çok projede çalışmaya devam etmekteyiz. Kendime dair enerjik, pozitif, yer yer deli kahkahalar atan, bıcır bıcır, bazen fazla konuşan anlatan, sadece aşkta kontrolü kaybeden bir kadınım. Çevrem daha iyi çok daha bilir.
2. Meslek liselerinde bir çok iyi bölüm var. “Makine Ressamlığı” da bunlardan biri fakat birçok genç bu bölümden haberdar değil siz anlatmak ister misiniz?
Yazım, çizim işlerinde yetenekliyseniz, dikkat gerektiren, ince işlerde iyi olduklarına inanıyorlarsa bu bölümü seçsinler. Kurallı resimler diyelim dışarıdan görüldüğü kadar kolay değil. Öncelikle dikkat, hayal gücü ve temelde yetenek gerektirir. Aksi halde okurken de iş yaşamına atıldığınızda çalışırken de çok zorlanırsınız. Bölüm değiştiren arkadaşlarımız olmuştu… Bölüm değiştirmeyip sevmeden bölüm tamamlayanlar mezuniyetten sonra
asla bu sektörde çalışamadılar. Mesleğinizi severek yapmanız çok önemli …
3. Bu bölümü seçmenizde etken ne oldu? Bu karardan hiç pişman olduğunuz anlar oldu mu?
Bu mesleği seçmemde en büyük etken ailecek Makinacı bir aile olmamız olmuştur. Babam, ablam, ben ve benden sonra kardeşim hepimiz Makina sektöründe değişik kulvarlardayız… Severek okudum, severek çalıştım ve hiç pişman olmadım…
4. Yaklaşık 15 yıldır proje çizimcisi olarak çalışıyorsunuz. Peki bize iş bulma aşamalarınızdan ve iş hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
İş bulma, iş seçimi çok kritik konular aslında. Öncelikte kendinize sormanız gereken 2 soru var: “Ben bu iş için yeterli miyim? ve “Bu iş yeri benim için yeterli mi?”.
Türkiye’de maalesef çalışanlar sürekli iş ararken iş verenleri suçluyorlar. Fakat iki tarafta da bulunan biri olarak söylemem gerekirse hem iş verenim hem çalışan bunca yıllık gözlemlerim sonucunda gördüğüm tek şey çalışan olarak elinden geleni yaptığında ve işi özünde benimseyerek çalışan hiç bir çalışan iş veren tarafından göz ardı edilemez. Emeğinin karşılığını sonunda alacaktır. Gerek maddi, gerekse manevi.
5. Çizimciler genellikle özel sektördeler. Siz de kendi iş yerinizi açana kadar durum buymuş galiba, özel sektörde çalışmanın artı ve eksi yönlerinden bahsedebilir misiniz?
Eksi yönü olduğunu düşünmüyorum. Artıları ise saymakla bitmez. 🙂 Başlıca söylemek gerekirse; özel sektör kaşınıza gözüne çok bakmaz yaptıklarınıza yapamadıklarınıza göre sizi değerlendirir. Sizde yapabildiklerinizi görürsünüz. Ona göre sürekli ekleye ekleye yapabildiklerinizi çoğaltarak siz olursunuz. Sektörleri özel yada kamu diye ayırmak çok yanlış aslında. Siz iyi bir çalışansanız hangi kurumda olduğunuzun önemi yoktur.
6. Eğitiminiz süresince “Makine Ressamlığı” eğitimine dair eleştirileriniz neler? Ne ya da neler eklense piyasaya düştüklerinde daha karlı olurlar?
Eğitim temelden olmalı. Sadece yüksek eğitim alanlar maalesef bizim sektörde yer edinemiyorlar. Temelden liseden bu eğiteme başlayıp tamamlayanlar her zaman bir adım önde olmuşlardır.
Eğitim süresinde tek bir programa bağlı kalmamalılar. Çalışacaklar sektörde hangi çizim programları kullanılıyorsa bu programları eğitim süresinde öğrenmeliler. Mezun olduktan sonra maalesef iş hayatında buna fırsatları olmuyor.
7. Anadolu Teknik Üniversitesi’nde Porsuk Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim gördünüz. Peki sizce bu eğitimin günümüzde özel kurslarla da kazandırabildiği düşüncesi var. Siz ne düşünüyorsunuz fakültenin yerini tutar mı?
Kesinlikle tutmaz. Zaten dediğim gibi sadece MYO yeterli değil.
8. Her öğrencinin kabusu bir ders illaki vardır. Eğitiminiz boyunca en çok zorlandığınız ders hangisiydi?
Beni tanıyanları okuduğunda gülümseyerek Semaaaa dediklerini duyar gibiyim 🙂 “İngilizce” (kabusum olmuştu bir dönem). Sadece eğitimimde değil maalesef iş hayatında da çok önüme çıktı. Hatta size çok komik bir anımı anlatmak istiyorum. 🙂 Bir gün Gürcistan / Batum’dayız (Benim İngilizce’m çok az diye biliyorum, hiç yokmuş anlıyorum.) taksiye bindim 3-4 km kadar bir yere gidip döndüm taksiciye 100 dolar para verdim sene 2006 falan… Paranın üstü için bir kaç saniye bekledim taksiciyle göz göze geldik “Thank you” dedi. 🙂 Ben de gülümseyerek indim. Aman tanrım öyle böyle dolandırılmamışım otele döndüğümde iş arkadaşlarımın dalgalarını görmeniz lazımdı. Gürcistan’da 100 dolar taksicinin aylık geliriymiş. 🙂
9. Oldukça başarılı ve aranan bir çizimcisiniz… Oldukça bilinen depolama projelerinde, hatta ülkemizdekilerin hemen hemen tamamında en zor kısımlarında parmağınız olduğu söyleniyor. Kadınların az tercih ettiği bir bölüm ve siz aranan bir isimsiniz. Bunun sırrı nedir?
Öncelikle işinizi sevdiğinizde başarısız olmanıza olanak yok. Bayan olarak şantiyelerde çok zorlandığım başta doğrudur. Ama işçi sınıfıyla da üst sınıfla da diyaloğum oldukça iyiydi. İş hayatında biraz şanslı olduğum da doğrudur. 🙂 Yanımda hep bana inanan insanlarla çalıştım.
10. Makine Ressamlığı dışında hangi bölümü tercih ederdiniz geçmişe dönme şansınız olsa? İçinizde uhte kalan bir branş daha var mı?
Herkesin olduğu gibi benim de var 🙂 Psikoloji ve Felsefe her zaman hayatımda oldular severek okudum, konuştum, paylaştım. Ama uhte kalmadı şimdi 30 yaşında tekrar onuda okuyorum. Evet ileride bir ticari getirisi olması için değil tabiki de gerçekten sevdiğim için bir yerlerden benim de Psikolojiye dahil olmam gerektiğine çok inandığım için …
11. Ülkemizdeki kentsel dönüşümün işlerinize etkisi nasıl oldu?
2013 den sonra Mekanik tesisat ve Doğalgaz tesisat işlerine daha çok ağırlık verdim ve bu yıllardan sonra çok faydası oldu. İnşaat asla biten bir sektör olmadığı için bizim işlerimiz inşaat olduğu sürece olacaktır.
12. Sema Sönmez Özcan neyi asla yapmaz?
Aslında benim çok aslalarım yok 🙂 Herkes herşeyi yapabilir. Doğrular ve yanlışlar değişebilir. Özel hayatım da iş hayatım kadar katı değilim aslında herşey değişebilir. Dönüşebilir… Bence aslalar insanı sadece yorar…
13. Bir iş kadınında olmazsa olmaz ne?
Fresh makyaj, çekici olmayan rahat ama şık bir kombin, pozitif bir gülümseme ve bugünün dünden daha iyi olacağına dair inanç ve kendi potansiyeline inanç.
14. Sizin geleceğin makine ressamlarına tavsiyeleriniz neler?
Mutlu olacakları işleri yapsınlar 🙂 Bu iş eğer makina ressamlığı ise sektöre en temelden başlayıp sektör değiştirmeden ilerlesinler.
15. Sizce Eskişehir’de öğrenci olmanın artı ve eksi yönleri nelerdi? Tüm şehirlerden il seçmek isteyen gençlerimize önerir misiniz bu şehirde öğrenci olmayı?
Ooo işte beklenen soru Eskişehir’de öğrenci olmak tabiki de bir ayrıcaklıktır 🙂 Seçmek için hiç düşünmesinler derim. Çünkü Şehir Eskişehirdir 🙂 Kısaca özetlerden; dilin dinin rengin siyasi görüşün ne olursa olsun Eskişehir çok garip yıllardır insan ayırmadan dışlamadan içine alan kabul eden eleştirmeyen bir şehir. Çok fazla şehir ve ülke gezdim gerçekten Eskişehir eşit yaşayan bir şehir.
16. Hayranlık duyulan Sema hanım kimin hayranıdır mesela. En sevdiğiniz kadın ve erkek sanatçılar kimdir? Kimi ayakta alkışlar Sema hanım?
- Friedrich Nietzsche
- Lou Andreas-Salomé
- Judith Liberman
- Nil Karaibrahimgil
- Sunay Akın
Ya aslında farklı sektörlerde çok fazla hayranı olduğum insanlar var bunlar sadece bazıları…
17. Bu güzel röportaj için teşekkürler. Son olarak gençlerimize yaşama dair ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Gerçekten herşeyi zamanında yaşasınlar hayatta acele etmeye hiç gerek yokmuş. Lisede liseli gibi.. Üniversitede üniversiteli gibi… Acele etmeye gerek yokmuş. Her delilik çılgınlık yeri ve zamanında güzelmiş 🙂 Son olarak KEŞKE dememeli insan. Benim en büyük mutluluğum geçmişte Keşkelerimin kalmaması.. Keşke demek yerine üzüleceksem üzüldüm.. Hata yapacaksam yaptım.. Başarılı olacaksam oldum … Bence bizi biz yapan yaşamak isteyip de yaşabildiklerimizdir…