Ergenlik, “Çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemi” olarak tanımlanabilir. Bilişsel, fiziksel, duygusal gelişimlerde önemli değişimlerin olduğu bu zaman dilimi, çocuk gelişim serüveninde belki de en kritik zamanlar arasındadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ergenliğin bir ‘süreç’ olduğudur. Zira ebeveynler bu sürecin hemen başlayıp bitmesi yönünde aceleci davranışlar sergileyebilmektedir.

Ergenlik Kaç Yaşında Başlar? Belirtileri Nelerdir?

Ergenlik, kızlarda 9-12 erkeklerde ise 11-14 yaş aralığında başlayabilir. Fakat biz Çocuk Gelişimciler olarak, her çocuğun biricik ve özel olduğunu her fırsatta vurgularız. Her çocuk özel ve şahsına münhasır olduğu gibi, her çocuğun gelişim süreci de kendine özeldir. Dolayısıyla ergenliğe girişte de her çocuk için net bir rakam vermek mümkün değildir. Her çocuğun kendi serüveni, kendi gelişim süreci bambaşkadır. Bunun yanı sıra, bilimsel olarak ergenliğin başlangıcını belirleyen birçok faktör de mevcuttur.

Bunlar;

  • Cinsiyet,
  • Spor,
  • Kilo,
  • Anne ve babanın ergenlik seyri,
  • Doğum ağırlığı,
  • Psikolojik, sosyal etkenler…

Ergenliğin belirtilerini inceleyecek olursak;

Kızlarda:

  • Meme gelişimi (telarj). Pübertal gelişimin en erken bulgusudur.
  • Genital bölgelerde ve koltuk atlarında tüylenme.
  • Deride yağlanma ve sivilcelenme.
  • Büyüme atılımı. Kısa zamanda gözle görülür şekilde çok yönlü olarak büyümek.
  • Vücut ağırlığı 6-15 kg arasında artabilir. Boy uzunluğu 10-20 cm uzayabilir.

Önemli bir not: Kızlarda görünen regl kanaması (menarj) ergenliğin son aşamasıdır. Maalesef çok yaygın bilinen bir yanlış kızların regl ile ergenliğe geçiş yaptığı bilgisi hakim. Fakat menarj, ergenliğin son safhasında meydana gelir.

Erkeklerde:

  • Üreme hücrelerinin oluşumu.
  • Testislerin büyümesi ve hormon salgısının zirve yapmasıyla birlikte peniste erektilite ve uyarılabilme kabiliyeti artar.
  • Genital bölgelerde ve koltuk altlarında tüylenme.
  • Deride yağlanma ve sivilcelenme.
  • Büyüme atılımı. Kısa zamanda gözle görülür şekilde çok yönlü olarak büyümek.
  • Vücut ağırlığı 7-20 kg arasında artabilir. Boy uzunluğu 10-30 cm uzayabilir.

ergenlik nedir

Ergenlikte Görülebilecek Değişimler

Başlıca beynin yapısal ve nörokimyasal değişimi, ve ardından fiziksel gelişimde değişim, duygusal gelişimde değişim görülmektedir. Başlıca beynin yapısal ve nörokimyasal değişiminden bahsetmemdeki en önemli sebep; ergenlik dönemi boyunca nöral ağların yeniden yapılandığı, bazı beyin bölgelerinde değişiklikler görüldüğü araştırmacalarca kanıtlanmıştır. Yani ergen beyninin yeniden yapılanması, yeni nöron oluşumu, sinaps oluşumu, aksonal dallanma gibi önemli beyin gelişimleriyle birlikte, beynin bütün önemli alanları ergenlik dönemi boyunca yeniden yapılanmaktadır.

Beyin yapısının değişmesiyle birlikte, fiziksel, duygusal gelişimler de baş gösterir.

Fiziksel gelişime örnek olarak, büyüme atılımlarını örnek verebiliriz. Aynı zamanda tüm kemik sisteminde büyüme hızlanır. Kemikler uzar. Hacimce büyüme, kas artışı görülür. Yüz çehresi değişiklik gösterir.

Duygusal gelişimde ise, hormon dengelerinin büyük değişimleriyle beraber ruh hallerinde belirgin ve hızlı değişiklikler gözlenir. Bunlardan bazıları;

  • Mahcubiyet ve çekingenlik.
  • Tedirgin ve huzursuz olmak.
  • Çalışmaya karşı isteksizlik.
  • Duygu durumlarında artış ve yoğunluk.

Ayrıca bu dönemde, ergenliğe girmiş bireylerde her şeyi sorgulama isteği oluşabilir. Özellikle dini, sosyal ve politik nedenler bulmaya çalışarak kendilerini adayabilecekleri bir görüş arayışına girerler.

Gelişen bedenine, cinsel ve duygusal değişimlerine ayak uydurmaya çalışan gençler, bu dönemde kimlik karmaşasına girerler ve ‘ben kimim’ sorusunun peşine düşerler.. Bu kimlik karmaşası sırasında otoriteye karşı gelme, inat etme, söz dinlememe, eleştirme gibi duygu durumlarını sıklıkla yaşarlar. Burada önemli olan gence nasıl bir yaklaşımla iletişim kurulacağını iyi bilmektir.

Tam olarak bu noktada verebileceğim en iyi tavsiye: Ebeveynlerin tutumlarıdır. Zira bir olayda ‘sen daha çocuksun’ denilen gence, başka bir olayda ‘sen kocaman adam oldun’ denildiğinde; zaten kafası, duyguları, hormonları karışık olan gencin daha fazla dengesizlik içine düşmesi kaçınılmazdır.

Peki ebeveynler ne yapmalı, ergenliğe giren bireyle nasıl sağlıklı iletişim kurmalı biraz da bunu konuşalım…

ergenlik belirtileri

Ebeveynlere Tavsiyelerim

  • Öncelikle bu sürecin geçici bir süreç olduğunu unutmamalısınız.
  • Bu sürecin çocuğunuzun için büyük bir gelişimsel evre olduğunu, bu evrede onu geliştirmek adına atacağınız adımlardan büyük olumlu dönütler alabileceğinizin bilincinde olmalısınız.
  • Tutumlarınızda kararlı olmalısınız.
  • Baskıcı ve otoriter tavırdan uzak bir yaklaşım sergilemelisiniz. Zira, ergenlikteki gençler baskıdan ve otoriteden hoşlanmaz, otoriteye karşı direnç gösterirler.
  • Çok bilinen bir yanlış; ‘ergenlerin yalnızlık isteği’dir. Evet, gelişimsel olarak bu süreçte ergenler yalnızlık ihtiyacı hissederler çünkü yetişkinliğe attıkları adımla birlikte yeni özgürlüklerini keşfetmeye başlamışlardır. (Yeni arkadaş ortamı, aşık olmak gibi) Fakat aslında gelişimsel süreçlere baktığımızda ebeveyne duyulan ihtiyaç en çok bu dönemdedir. Ergen, kendisini ve yeni kimliğini ailesine kabul ettirebilme, onlarla beraber olabilme ihtiyacını fazlasıyla hisseder. Yalnızca yanlış ebeveyn tutumlarıyla ergen ailesinden uzaklaşır. Ailesinden uzaklaşan ergenler bir fikre, bir alışkanlığa, bir topluluğa dahil olabilme güdüsüyle olumsuz gruplara dahil olabilir, olumsuz alışkanlıklar kazanabilir.. İşte tam olarak bu yüzden ebeveynlerle iletişimde doğru ve sağlıklı yöntemleri belirleyip yaklaşmak, ergen genci aileden uzaklaştırmayacak bilakis olumsuz alışkanlıklar yerine ailesine daha çok bağlı kılacaktır.
  • Son ve en önemli tavsiyem; Ebeveynler de insandır. Hatalar yapar, bilmedikleri şeyler olur, sabırsızlık girdabına düşerler.. Bunların hepsi çok normaldir çünkü ‘mükemmel’ diye bir şey yoktur. Çocuk geliştikçe ebeveynler de gelişir ve yeni şeyler öğrenirler.. Rahatlayın ve ergenlik gibi kritik dönemlerin çocuğunuzun gelişimsel sürecinin doğal parçası olduğunu unutmayın. Burada bilinmesi gereken nokta şudur; zorlandığınızı hissettiğinizde hem kendiniz hem evladınız için muhakkak bir çocuk gelişimciden destek almayı düşünün. Bu sayede daha bilinçli, daha sağlıklı ve daha mutlu ebeveynler olabilirsiniz. Ve bilinçli, mutlu ebeveynlerin kendileri gibi mutlu ve sağlıklı gelişim gösteren çocukları olur.