Havuz, deniz, kum, güneş, uzanmışım kumsala derken bir rüya daha sona erdi. Her ne kadar inanmak istemesek de yaz bitti, sonbahara merhaba dedik bile. Peki ya sen sonbahara hazır mısın?
Sonbahara Hazırlan!
Bakımlı cilt: Deniz, kum, güneş üçlüsünün keyfini çıkardığımız yaz ayları artık geride kaldı. Cildimizin kusursuz, sorunsuz, sağlıklı görünmesi için peki neler yapmalıyız? Cilt bakımının en temel kuralı sağlıklı beslenmedir. Tabi su içmeyi de asla unutmuyoruz. Günde mutlaka en az 2 lt su tüketerek vücudunuzun hem günlük su ihtiyacını karşılamış olursunuz hem de cildinizin kurumasını durdurabilirsiniz. Bunlarla beraber, cilt bakımı bu aylarda diğer aylara nazaran daha kolaydır. Mutlaka cilt bakım ritüelinizde peelinglere yer ayırın. Cildi besleyen, genç görünmesini sağlayan maskeler sayesinde de şahane görüneceksiniz.
En az bunlar kadar önemli bir diğer adım ise cildi içeriden besleyip onarırken, dışarıdan da koruma altına alabilmektir. Bir çok kişi güneş kremini görmezden gelir ve sadece yaz aylarında kullanılacağını düşünür. Bu doğru bilinen yanlıştan hemen uzaklaşmalıyız ve bilmeliyiz ki güneş ışınlarının etkisi diğer mevsimlerde de devam etmekte. Bu yüzden dört mevsim sağlıklı bir cilt, kusursuz bir görünüm için güneş kremi kullanmaya devam ederek cildinizi koruma altına almak zorundasınız!
Bir diğer yapılması gereken de makyajdan olabildiğince cildi arındırmak, temizlemek. Özellikle uykuya saf ve temiz bir ciltle geçilmeli. Unutmayın, cildimizin de nefes almaya ihtiyacı var. Unutulmaması gerekenlerden bir diğeri de riskli mevsim geçişlerinde yoğun nemlendiriciler. Cilt tipinize uygun bir nemlendirici kullanmayı ihmal etmeyin. Fakat nemlendirici seçerken ürünün popüler ve tercih edilir olmasına göre değil cilt anatominizin ihtiyacını karşılayan, paraben ve kimyasal madde içermeyen temiz içerikli nemlendirici olmasına dikkat etmeniz gerekir çünkü bu gereklilik cildinizin sağlığını olumlu yönde etkileyecektir.
Saçlar: Yoğun Bakım!
Saçlarımız keratin denilen proteinlerden oluşur. Keratin yapı: kopmalara, ısıdan kaynaklı aşınmalara, yanlış işlemlerden dolayı yıpranmaya karşı saçlarımıza dayanıklılık ve direnç kazandırır. Saça uygulanan fön, maşa, pres, boya yapay işlemler, çevresel faktörler, yaş, genetik yapı vb. etkenler saç yapımızın zamanla bozulmasına zemin hazırlamakla beraber, yoğun keratin kaybına sebep oluyor. Bu nedenle saç eski yoğunluğunu, parlaklığını, canlılığını yitirmeye başlar. Üstüne bir de mevsim değişikliği saçlarınızı epey yoruyor. Tuzlu-klorlu suya, güneş ışınlarına maruz kalan saçlar, sertleşir ve zamanla kurumaya, kırılmaya başlar. Zaman içerisinde kuruyan, nem kaybı yaşayan saçlar yeni bir mevsimle beraber iyice zayıflar ve güçsüzleşir. Dökülmelerin çoğunun mevsim geçişlerinde yaşanması da bu yüzdendir. Özellikle eylül-ekim aylarında yoğun saç kaybı yaşanır. Normal şartlarda bir insanın günlük 100 tel saçı dökülürken, bu aylarda 100-200 tel civarı dökülmeler görülüyor. Geçiş dönemlerinde bu kayıpları minimuma indirmek için: vücudu vitamin ve mineral desteğiyle içeriden beslemeyi ihmal etmemeliyiz. Sonrasında ise saçlara yoğun nem takviyesi yapacak, dışarıdan besleyecek, saç yapısına ve şekline uygun maskeleri de bir an evvel kullanmaya başlamalıyız. Sıcak duştan da olabildiğince uzak durmak gerekiyor. Saçı nemlendirirken sıcak suyla deforme etmemek lazım.
Sıcak su saçın yapısındaki keratinin akmasına ve azalmasına sebep olur. Kullanılan suyun sıcaklığı ne kadar ılık olursa cilt ve saç sağlığınız için o kadar iyi. Maskeler, kremler derken yağları unutmuyoruz. Saçlarımızı aşındırmadan, saçlar nemliyken uçlardan açarak daha sonrasında diplerden uçlara doğru saçı taramak da saç sağlığı için vazgeçilmez aşamalardan. Tarama yaparken yapılmaması gereken bir diğer kural da yağ sürmemek. Bakım yağları saçın diplerine gelmemeli, böylece saçlarım yağlanıyor durumu da yaşanmaz.
Yağları genellikle kulak hizasından aşağı, uçlara daha yoğun olacak şekilde uygulamak gerekiyor. Yağ sürerken bir diğer dikkat edilmesi gereken aşama da kuru saça uygulamak. Nemli ya da ıslak saça yapılan uygulama sonrasında yapay ısıyla saça kurutma işlemi yapmak hem saçınızı yıpratır hem de daha çok nem kaybına sebep olur. Bu aylarda daha çok saç bakımına önem verirken, kimyasal açma-boyama işlemlerinden saçlarınız toparlanana kadar olabildiğince uzak durmalısınız. Ayrıca bu dönemlerde saç her gün değil, gün aşırı yıkanmalı. Yıkanmayla özellikle sıcak, kaynar suya maruz kalan saç derisi ve saç telleri daha çok kurur ve beraberinde deri tabaka aşınır. Bu aşınma saç derisinde kepeklenme, dökülme ve baş derisinde hassasiyeti de artırır. En makul olan bakım şekli haftada 2-3 kez uygun sıcaklıkta, saç yapısına uygun şampuanla (maske/krem) saç derisi ve tellerine masaj yapılarak deforme etmeden yıkamadır. Güzelliğin tamamlayıcısı saçlarınıza her zaman gereken özeni vermeli, bakımları ihmal etmemelisiniz. Güzellikler hep sizinle olsun.